mucurseçilmişlerin kupalarında taşanlarla yetinen yetim üzümü sen çiğne çıplak topuklarınla şarabı ağam içsin ipek döşeğinde sonra demlensin yüzü / kekik topağı göbek çukuru şöleninde mucurdan mantar evinde içindeki bebek çekip alınsın diye bekleyen /sise dikili bakışlı kadın derme çatma enkazlarında varoşların azgın dalgalarla boğuş dur seninki ovanın ortasında otağını kurmuş özerk güneşi kalkan olmuş başında aynı teknede yıkanır güzel de çirkin de çıkınca hamamdan beriki yalıya öteki sokağa salınır her taşın altında bin akrep işaret parmağı kurnazın ince sarraf hesabı gizli döşünde dünya işi bu gönül işi değil bir aş biraz oynaş çokça metale sarmaş katmerli düşüncesiz ve tutaraklı yağan taşlar benden uzağı kışş.. kış.. gönül gençyılmaz |
paylaşım için teşekkürler..
şiirde belirli bir tarzın oluşturulması ve sürdürülmesi, belki kolay iş değildir.
ancak burada, paylaşımdan gelen bir geleneksellikle, şairin şiirlerindeki gelişimi veya durağan özgünlüğü görebiliyoruz.
her şiirinde başka bir hava ve kültürün irdelemesini görmek,
yaşamı farklı bir gözle değerlendirmeyi sağlayabilen satır aralarının boşluğundan gizlice dünyaya bakabilmek,
elbette her defasında başka bir tat ile.
belki bu, bir sonraki şiiri beklenen, yaşayan şairlerden biri olma yolunda bir adım mı?
eğer öyle ise, böylesi bir şairin sitemizde barınması, onur verici birşey olurdu şahsım adına. umarım en azından benim gibi bir okuru bırakmaz..
şiirin içeriği mi?
elbette birşeyler kaptım içinden, belki anlam derinliği içeren betimlemelerinden, belki de sözcük çeşnisinden.
ama güncel sorunları irdelediği, insanlığı daima sorguladığı, herşeyin yaşandığı gibi aktarıldığı ama hiç de öylesine kolay gitmediği, gibi birçok şey..
kutlarım. devamını dilerim. saygılarımla.
orhanti.