sapan-zeytuni-kişniş şekeri
davud’un sapanı olsa elinde
kaç calût yıkılırdı yere yılgın bedbin tekmeledi kendini yalpalandı dümende imgeler mesafesi dar kâgir köprü kaç fıçıya sığar ki ömrü gelecek önünde ıpıslak titrer bir köpek gibi rakı rengi bulutlar toplanır içinde tek bir ayık damarı yokken bir çift zeytuni göz tespih gibi seker içinde dağınık günleri dizer boş şişelere dişlediği olgun meyve hatıraları savurur içli bir rüzgâr limoni geceye sabır kişniş şekeri atar ağzına avutmaz göğsüne bastırdığı fotoğraf körkütük özler taşra şarabı tadında kadınına ağlar kırık gözleri besili ıstırabının kökleri tutunurken içinde boşlukta sallanır ah çifte kavrulmuş esmeri zencefil kokan ellerin değse merhemi bir bilsen okşasan ansızın saçılır şarabi nefesinde dağ çileklerinin kokusu gönül gençyılmaz budapeşte |
Gönüüülll...
canımsın yaaa...
neden bu şiirleri hep geç kalarak gördüm...
neyseki gördüm de arka arkaya güzel şiirler okudum...
bağışla beni ne olur.
gerçekten güzel şiirdi canım...
KUTLARIM
sevgiyle
saygıyla
dostlukla