Kapıp da Kaçamayan
Burnunu kazağına siliyor çocuk
Annesi kızmaz biliyor Elindeki mendilleri satması gerek. Sanki topu kaçmış gibi koşuyor Arabaların arasına, Oyun değil biliyor İki mendil satarsa Üç beş kuruş kazanacak Acele etmesi gerek Birazdan yeşil ışık yanacak. Dönmesinden daha hızlı Kirlenmesi dünyanın. Kir içinde büyürken çocuk, Ruhunda saklı bir kardelen beyazlığı Bunu biliyor. Akranları okumuş Adam olmuş İş bulmuş Onun bildiği tek Muş Uzun uzak yollar sonu bir ovanın ardında, Hüzünlü bir kartpostalda solmuş. Şu yükselen binaların Tuğlasını taşımaya büyüyor çocuk. Koskoca bir şehrin orta yerinde Kara bir kan damlası gibi dolanırken Şehrin hangi kesiğinden sızdığını biliyor. En iyi tütünler bizim orada yetişir Diyerek iç çekiyor arkadaşına. Pay ediyor son dalını sigarasının. Düşlerini kapıp kaçarken şehir, Bir tekmeyle düşüp yakayı ele veriyor Umudu sele veriyor, Bir sigara veriyor, Voltada arkadaşı. Üç nefeste getiriyor dibini Ciğerleri ağrıyor Bilmiyor sebebini. Barış Çelimli |
Tuğlasını taşımaya büyüyor çocuk.
elleriniz dert görmesin
doğarken daha sınıfımıza yerleştiriyorlar bizi
sevgimle