7
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
509
Okunma

Bulutun günce sevdasıyla,
ısırdım dudağını umudun.
Gitgide sıklaşan sessizliğin
sancı boşluğu...
Bir kayaya tutunur gibi
çığlığımın çocuk ağlayışı.
Gülümse;
topla çelikten susmalarımın
nasırlı dilini.
Korkunun tipiye tutulan çiğdemi,
ışığın küçük gölgesiyle arıyorum kendimi.
Beklemenin payına düşen gök durakları,
yıldızlı gülün kokusunda düş parçacığı...
Mor bir gerçek,
ağulu talan, bahçesiz rüzgâr.
Kuş bozgunu, nehirle dolaşıyorum.
Uslanan nota
ve kimsesiz yıldız...
İçimin ayaz kalabalığı.
Hani karanlığa tok sızıyla bilenen avuçların
selam yaprakları
bir orman gürültüsü sesim,
sesim duvaklı yol,
binlerce iklim doğuran
....
5.0
100% (17)