Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
-Tesbih-
-Tesbih-

Martı kırılırsa

Yorum

Martı kırılırsa

8

Yorum

45

Beğeni

0,0

Puan

552

Okunma

Martı kırılırsa




Ruhumdaki cevheri
güneşe sürdüm.
Ağrım, eski zeytinlerde kök;
susuz karanlık
kirpiğimin ucunda bekliyor.




Dudaklarımdaki kent
toprağa değince yürür mü
bilmem.
Avuçlarımda göğe tırmanan bir sarmaşık,
balkonlara asılı sessizlik.
Aynaya baktığımda
dünya buğday gibi
ve kısık bir ışıkla güzel.




Papağan dilli saatler,
ay yürüyüşlü masallar…
Kulelerden sevdanın gölgesi
damla damla inerken
yolun kokusunu
yarım kalan yanımla yokluyorum.
Kafeslerdeki seslerin
kırık telli ipine bak
düşe dalmış kuş oyuncakları
boşluğu soluyor.




İçimdeki sıkıntı,
tarçınlı bir kalabalık;
geceyi taç yapraklarına taşıyor.
Şafak yaklaşırken
dizlerimdeki sızıyı okşayan kırmızı,
sessiz bir intihar gibi.
Yağmuru cama sürüyorum;
içimdeki çocuk
bulut çizerken
kaldırımlar kabuğuna çekilir
ıpıslak.




Gözlerime dayanan
uçurum kenarı gemiler…
Dönmeyecek kanatlarım ol;
denizle vur beni.
Bir martı kırılacak yoksa,
kimse duymayacak
kanayan adasının fısıltısını.




Bilmiyorum
Bir yüzük suda ağladığında
ölüm bizi yeniden
toplar mı?
Belki uçmanın köpüğünde
bir inanç saklıdır.




İçimde uyanan beyazlar küpe,
kulağıma siyahı üşüten duvarlara.
Aşk, sessizliğin içinden sızıyor.
Kasım dudağıma eğilirken.

Martılarla birlikte
sonbaharı dinliyorum



....

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Martı kırılırsa Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Martı kırılırsa şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Martı kırılırsa şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Koray Kzlcan
Koray Kzlcan, @koray-kzlcan
11.11.2025 15:07:28
Şiirin varoluşsal panoraması:

Şiir, ruhun en derin köşelerinden fışkıran bir içsel manzarayı sunuyor; bir panorama gibi, tek bir bakışla bütün bir iç evreni gözlemle memizi sağlıyor.
Başlangıçta, “ruhumdaki cevheri güneşe sürdüm” dizesi, hem bir arınma hem de kendi özünün açığa çıkışını anlatıyor. Bu hareket, bireyin varoluşla yüzleşmesi, kendi içindeki ışığı ve karanlığı aynı anda fark etmesi olarak düşünülebilir.
Ağrının “eski zeytinlerde kök”lenmesi ise geçmişin ağırlığını ve sürekliliğini hatırlatır; insanın acısı, bir zamanlar kök salmış ve derinleşmiş bir ağacın dalları gibi, yaşamın dokusunda görünür hâle gelmiştir.Çok özgün bir anlatım.
Şiirin orta bölümlerinde, kent ve doğa imgeleri birbiriyle harmanlanarak, bireyin iç dünyasının dış dünyayla kurduğu çarpıcı bağlantılar öne çıkmış.
“Dudaklarımdaki kent toprağa değince yürür mü bilmem” dizesi, insanın içindeki duyguların ve sözcüklerin dış dünyaya temas etme ihtiyacını ama aynı zamanda bu temasın belirsizliğini anlatıyor.
Sarmaşıkların avuçlarda göğe tırmanması, balkonlara asılı sessizlik, aynaya yansıyan buğday gibi dünya, insanın hem umut hem de duyguyla yoğrulmuş algısını ortaya koyuyor.
Aynaya yansıyan buğday gibi dünya harikulade bir imgelem...

Zamanın ve dilin yabancılaştığı imgelerde var şiirde , bu şiire sürreal bir boyut katıyor. “Papağan dilli saatler” ve “ay yürüyüşlü masallar”, yaşamın tekrar eden, belirsiz ve masalsı ritmini hissettiriyor.
Kulelerden damla damla inen sevda gölgesi, yarım kalan yanın yoklanması,
düşe dalmış kuş oyuncakları
bunlar insanın parçalanmış benliği ile dünyayı bir arada kavrama çabasının sembolleri.

Şiirin son bölümlerinde sıkıntı ve acı, duyusal imgelerle somutlaşıyor.
“Tarçınlı bir kalabalık”, hem sıcaklığı hem bunaltıyı,
geceyi taç yapraklarına taşıyan sıkıntı, içsel bir yoğunluğu aktarıyor. Derin bir içlenme söz konusu bu dizelerde.
Şafak yaklaşırken dizlerdeki sızının kırmızı ile okşanması, sessiz bir intihar gibi, hem estetik hem de duygusal olarak çarpıcı bir etki yaratmış.
Yağmur ve çocuk imgeleri, iç dünyadaki saflığın masumiyetin hâlâ var olduğunu hatırlatıyor, fakat dış dünyaya karşı bir temkinlilik ve mesafe hissi bırakıyor.
Şiirin en dikkat çekici bölümleri bunlar.

Final bölümünde ölüm ve yeniden doğuş imgeleri öne çıkmış
“Bir yüzük suda ağladığında, ölüm bizi yeniden toplar mı?” dizesi, kaygıyı doğrudan ifade ederken, aynı zamanda bir döngüyü, hayatın sürekli yenilenmesini ima ediyor. Martılar, deniz, sonbahar — doğa ile benlik arasındaki diyalog, şiirin finalinde hem bir teslimiyet hem de sessiz bir kabullenişi çağrıştırmış.
Aşkın sessizce sızması ve Kasım’ın dudaklara eğilmesi, yaşamın geçiciliğini ve aşkın kırılgan yapısını ifade ediyor.

Bu şiirle okuyucuyu bir yolculuğa çıkarırken akıllarda bir varoluş sorusu bırakmışsın.
Bireysel acının ve evrensel yalnızlığın şiiriydi
Şiir gibi şiirdi;)
ve çok güzeldi...

tebrik ederim.

nepal
nepal, @nepal
11.11.2025 20:05:00

çok çok güzel tesbih
.
Destancı
Destancı, @destanci
11.11.2025 15:34:05
Tarcina Tarçın kokusuna bulaşmış bir şiir Tarçın gibi koktu
Etkili Yorum
Nilüfer Aksu
Nilüfer Aksu, @nilufer-aksu
11.11.2025 13:58:38
Vuslata beş
ölüme ramak kala
kırılırsa bir martı
denizin canı da acır mı …


Sevgimle,daim…
Aşık-ı boğaz
Aşık-ı boğaz, @asik-ibogaz
11.11.2025 13:51:22
Çok güzel şiir olmuş hocam kalemine sağlık tebrikler saygılarımla.
Etkili Yorum
Murat Öztürk1974
Murat Öztürk1974, @muratozturk1974
11.11.2025 13:43:35
Değerli üstadım;
içsel bir yolculuğun içindeymişiz gibi hissettirdi bu şiir bize kendimizi.
ruhun kendi karanlığı ve ışığıyla hesaplaşmanın şiirsel yankısı hakim dizelerde.
Doğa imgeleriyle, insanın iç dünyası iç içe geçiyor.
her şey bir içsel mevsim'e dönüşüyor.
Aşk, ölüm, yalnızlık ve varoluş arasında salınan bir ruhun, sessizlikle konuşma çabası bu.
Kısacası, şiir insanın kendi derinliğinde yankılanan bir sonbahar sancısının, var olma şiiri gibi.
Koray Kzlcan
Koray Kzlcan, @koray-kzlcan
11.11.2025 13:31:31
öncelikle günümün şiiridir

şiire gelince;

baştan sona imge deryası.
özgün ve derin.

sonra yine uğrayacağım bu şiire.
uzun bir analizle...
Etkili Yorum
Güneşin Kızı Zehra
Güneşin Kızı Zehra, @gunesinkizi1
11.11.2025 13:16:13
Şiir, derin imgelerle dolu, içsel bir kırılmayı ve melankolik bir ruh hâlini anlatıyor. Doğa, sessizlik ve yalnızlık temaları iç içe geçerek duygusal bir şiirsel tablo oluşturuyor.
Yüreğinize sağlık şairem. Sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL