yakıyorlar bulutlardan ateş indirerek
ağlıyor tanrının ağaçları, özsuyu, yaşamın gövdesi
bilin ki yeryüzündeki bütün şairlerin şiirlerinden
daha hüzünlüdür, üzerine ölüm damlayan
bir kaplumbağanın ve bir ceylanın bakışı

ışıl ışıl ışıldıyor maden yasası ve iklim kanunu
söndürmeye gidenlerse iyi iş çıkarıyor
izleyenler iyi küfür ediyor ateşi indirenlere
izleyenler biliyorlar yangınları çıkartanları
söndürmeye gidenler de biliyor, ah bilginin kimsesizliği!
düşündüm, bilginin elinde hiçbir bilgi yok

söndürmeye gidenler
ve yangınları çıkartanlara küfredenler iyi insanlar;
nasıl da dayanıklı bir ürün iyi insan olmak!
dayanıklı ama içinde isyan yok
iyi olmak çok iyi bir şey
teşekkürler iyi insan olmanın bilgisi

iyi olmak çok iyi bir şey
bütün ruhumla inanıyorum buna
ama içinde hiç insan yok

bizim mahalledeki bakkal Sadık da çok iyi insan
Sadık hem bakkal hem muhtar hem de iyi bir insan
kolay değil üç sıfatı bir arada bulun-
durmak

geçen gün, hatta tam olarak iki gün önce
“Allah bin beter etsin bunları!” dedi Bursa yangını için
Sadık dedi bunu, Sadık bunu derken samimiydi
öfke Sadık’ın yüzünde dans ediyor
ama Sadık normalde dans etmeyi hiç bilmez

ne çok yararı oldu anlatamam
hem bakkal hem muhtar hem de iyi insan
olan Sadık’ın bedduası (!)
X’te twit bile atmış, dedim ki vay be!

(Sadık hiç öğrenemeyecekti
dualar ve bedduaların hiçbir yangını söndüremeyeceğini
ve durdurmayacağını ateşi indirenlerin şeytansı hırsını)

bir kısım memur, yandaş veya öylece kenarda duran
veyahut da kıyamet kopsa
kendini hep güvenli bölgede tutan
kamu çalışanı, personel, içinde öğretmenler de var
bazıları karı koca çift maaş, ohh böyle iyi!


bulutlardan ateşi indirenlere
“Allah belalarını versin bunların
bunu yapanlar vatan hainidir!”
dediler koro halinde, şaşırdım
düşündüm ki kızmayı öğrenmişler ezene
ama her şeyi Allah’tan beklemek de oldukça kullanışlı bir ürün

öfkeden deliye döndüler Çanakkale yangını için
Bursa, İzmir, Manisa, Bilecik için de çok üzülmüşlerdi
iyi insanlar, iyi üzülüyorlar, iyi giyiniyorlar
karı koca ikisi de çalışanlar
minyatür konformizm, nurjuva ve burjuva kardeşler
mutlular, mutluluğu hobi olarak yapıyorlar

çok üzgünler ülkenin gidişatına; hem üzülüyorlar
hem de kötü sözler söyleyebiliyorlar yangınları çıkartanlara
ayıp yahu! ne gerek var kötü söze

iklim kanununa da çok kötü fena acayip karşı çıktılar
dedim ki, vay be! gülüştüler kendi aralarında
baktım kabullenme oranı yüksek sözlerimin
bundan güç alarak devam ettim
“haydi birleşelim ve eylem yapalım alçaklığa karşı!”

“karşı çıkmayız abi biz devletimize”
gülüşmeleri durdu birden, aslına döndü altinsan
“hem oraya toplananların çoğu hedapeli”
onlarla aynı ortamda olmayız, errorist onlar!

güldüm geçtim insanın kusursuz bozuluşuna
sahte diplomaların yalnızlığını anlıyordum
ama hiç anlamayacaktım sahte insanın yalnızlığını

dün bakan açıkladı yeni toplu körleşme oranlarını:
10+6 ve 4+4
bu da sayıların yalnızlığıydı
konumuz bu değil, araya sıkıştı sadece

geçici gösteri budalası öfke tur atıyor tavanda
emekli durur mu, o zaten bütün zamanlarda
hiçliğin vazgeçilmez figüranı

çok üzülüyorlar bu yangınlara iyi insanlar
ama hiç ayrılmıyorlar, bulutlardan
ateşi ormana indirenlerin örgütlerinden; nedennnnnnn?

sonra son sözümü söyledim yüzlerine karşı:
“sahteliğiniz ömür boyu sürsün!”

uzaklaştım sahteliğin o kusturucu kokusundan
baktım yalnızlık durdurulamıyor
baktım dibime kadar sokulmuş zarif ayakları
sırt üstü uzandık gölgem ve ben
bir zamanlar Ankara’da, kasım ayıydı sanırım
gözlerime ikram edilen o hüzünlü biber gazını düşündüm
yüzüme dostça yanaşan süt tadının yaptığı konuşmayı:
“kargı kesiği acısı gibidir bu, az sonra geçer”