Soyut Refleks
kıyım çığlığı pazarıdır bu, ileri derecede dipsizlik içeriyor
buna bu demek oldukça absürt bazı şeyler zihinlerin çölleşmesidir yeni müşteriler kayıtlarını yaptırıyorlar tahammül okuluna köleliğe bunca sabır; tahammülen cinayet işlemek konu sıkıntısı çekmiyor yenik insan göğsünde numaralandırılmış bir kolye üstünde pin kodu yazılı nereye gönderilirse onunla gidiyor bilgisizliğin kurtarıcılığı şurası; çiçeklere kimlik kartı verilmeyen sahipsiz çağ. korku ortaklığı. uyuşmuş binaları intihara hazırlıyor hissedarlar sürüsü. omuzlarımda taşıdığım eskimiş yapay bir kıyıdır kağıt gemiler yanaşır sadece çıldırma çizgisi ölü fabrikalardır ağlama isteklerinin kimsesi yok hepsi içine kapanıklar peki dünyayı kim kurtaracak! kuşlarla arası iyi olan adamlar mı? ah, kuşlar uçuşu hatırlamıyor hafıza kaybından o adamlar da fazla imgeden sızıp kalmış bir köprünün kişiliğinde ya güzellik! o da kurtaramaz güzellik diktatörlükle yönetiliyor artık yenik insan; imha komplosudur bu, bu yok olma odaları çok soğuk kent bana sıcak bir öpücük uzattı karşı pencereden fazla uzak değildi gidip alabilirdim, almadım yalan köşesi hiç boş kalmıyor hakikat çadırında taşların sorularını yanıtlamak ve kırmızının kalbine inmek kesinleşmiş bir düşü tehlikeye atmıştım daha şimdiden saldırmak için bekliyor sahiplerinden emir almış kelimeler her kim ki konu olarak köşesine taşırsa yenik insanı onun kanatları üzülme ustalığından içeri atılır halbuki her şeyi metalden yapmışlar kuklalar devrinde iki dakika müsaade istiyorum taklitçilerden. vermiyorlar. sevişmekten bahsediyorum içimdeki kırılışa tınnnnnnn diye metalik bir ses çıkıyor, hayret! ortalıkta cirit atıyordu mutsuzluk uzmanları bakışları sağır edici bir mutlakıyet taşıyordu takım kuracak kadar çoğalmıştı kişilik bölünmeleri dedim ki “beni öldürmeyen şey neden güçlü kılmıyor” yoksa bu da mı yalandı! katıksız inancı delil olarak sunuyorum varoluşa hiçe indirgenmişti iyilik saplantısı mantığın yılanı eve her zaman geç gelirdi ve vagon mezarları; yenik insanın refleksidir anlıyorum dedi uzmanlardan biri şurası da; yüce soytarılar çağıdır yonca kalabalığının içine gömülmüş kusursuz dikta ileri derecede hissizlik içeriyor içinde acı çektiren kadınlar ve acı çektiren fikirler vardır ikisini bir arada sevmemelisiniz |