9
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
2369
Okunma


ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya
kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
bakıp kapatıyorlar
geceye giriyor türküler ve ince şeyler
-Gülten Akın
uyku çok yer kaplıyor atlara da yer ayır
kenara çekilmeli yapay kahkaha ve yoksul beton
basit bir eğleniş değildir hafızanın dalı
orası kuş taklidi yapan kelimelerin kuyusudur
evler hayatına son vermekten vazgeçmeli
evler suyun ilerlemesinden sorumlu
kimse farkında değil derinlik çok yalnızlık çekiyor
bir renk intihardan yeni gelmişse o renk öpülmeli
bir renk en azından şarkı sözüdür sessizlikte
uyku kokusundan uzak durmalı pedagoji
ezilenler atılmışlık duygusunu nereye koysunlar
atlara da yer ayır ki atılmışlığı alıp götürebilsinler
ne zaman başlayacak sevişmeler çağı bilmiyorum
bekleyiş nedir, nerede yaşar, ne yer içer, kaç kişiler
bilmiyorum, bekleyiş gerçekliğin pavyonudur belki
belki yorulmuş fikirlerin dinlenme odasıdır
belki de bilgelerin görünmez atölyesidir bekleyiş
kısa cümlelerle bekliyorum sevişmeler çağını
eğilmemeye verilen ceza çok yer kaplıyor
ayakta kalmasın yıkılmışlık duygusu
ona da yer ayır ki herkes bilsin:
ölümcül çimentodan yapılmamıştır dağılma sesleri
dağılma sesleri bir kentin gövdesidir
öyle çoktular ki donuk ve boşalmış yüzler
kimse duymuyordu hayal kurma sırası gelenlerin ellerini
kimsenin vakti yoktu uğultulu kıyıları onarmaya
bu dünya hassas kalpler için bir cehennem mi?
diye sözcük kullanmadan bağırdı göğsümdeki usta
tutup geri getirdi sesimin yankısını acemi bir iklim
ama korkulacak bir şey yok dedim
yürüdüm gittim önümde gözbebeği refleksi
ve kemancı çırağı kirpiklerimle
dopdoluydu gelmeyen vapurları bekleyenler iskelesi
dopdoluydu kentin gövdesindeki dağılış
çünkü boşluk duygusunu oradan alıp götürmüştü atlar
Goethe
5.0
96% (26)
4.0
4% (1)