Yele Sevdalı Kül Kalbim
Ömrümü dilim dilim doğradı hayat
Elinde aşk denen o keskin bıçağıyla Hangi kentte konaklayıp Soluklandıysa ruhum Bileyi taşına döndü O kentin tüm yolları. Kızıl konuşurdum ben Şimdi mavi susuyorum, Rengi solmuş soluğumun Sesime küsüyorum Birikiyor içimde aşklarımın zılgıtı Yüzünün sehpasında Kalbimi asıyorum. Yele teslim gazel gibi Dagılıyor yazık ömrüm, Islak kentlere sevdalı Kül halinden bîhaber, Nereye düşerse kalbim Ben peşinden gidiyorum. Yalnızlığın körlüğünden Olsa gerek diyorum, Geçtiğim her patikayı Bulvar zannediyorum. Sen yansan dumanı beni boğardı Ben yandım dumanım sende boğuldu. Uslanmadın gitti göçebe kalbim, Hangi aşkın yaylasına kurduysan çadırını İçinin yangınına bir yudum su içmeden Konukluğun yük oldu, Kovuldun çok geçmeden. Barış Çelimli |
"Hangi aşkın yaylasına kurduysan çadırını
İçinin yangınına bir yudum su içmeden
Konukluğun yük oldu,
Kovuldun çok geçmeden. "
Tebrikler.