akşamdan kalma -istanbul-dokunma
akşamdan kalmayım dostum dokunma
gülme konuşma başım hortuma kapılmış güneşte kurutulan deniz kestanesi gibi kokuyor ağzım şarabın en kötüsünü içtim kuzguni siyah bir kahve yap kürek mahkûmlarının yorgunluğu var kollarımda takatsizim bakır rengi vurmuş boğazın kucağında sallanan köhne bir salım ne kadar oynaşsa da meltem İstanbul kokan saçlarla cilveleşse de martılar yanımda ne tadım ne tuzum var istanbul mavi giyinmiş güneş güneşliğini biliyor börtü böceğe en dişi kokusunu salıyor çimene karışmış çiçekler ba...-na..-ne.. içim titriyor … yüreğim karlı bir dağın şahikasında gittikçe büyüyen bir çığ gibi istanbul bakan gözlere kayıyor… gönül gençyılmaz |
içim titriyor …
tam da dündü , ağaçta sararmış yaprak rüzgara direnirken
nasılda titriyordu aynı içim gibi ellerim gibi
ha düştü düşecek gözyaşım gibi
çok güzel bir şiir okudum sizi okudum tebrikler