Gibi
Çok idi bildiğim, ermedi elim
Ağardı saçlarım, büküldü belim Issız diyarlara bakınca yolum Rahmana yalvardım her fani gibi Yıktım kaşlarımı, sıktım dişimi Bağladım ağzımı, büktüm başımı Cümlede görünce yâr ateşini “Elbet” diyip sindim, bir kani gibi Kâh yersiz gülerek, kâh ahlayarak Kâh küfür savurup, kâh paklayarak Sabrın hududunda sabahlayarak Görmedim eceli, bir mani gibi O çağın üstüne ne yeller esti Hüsnüzan çekildi, tavizler sustu Namluyu doğrultup, canaymış kastı Körpeye göz koymuş, bir cani gibi Ne anladın deme, yok bir yanıtı Cefanın ardında, buldum Kunut’u Beyhude zihnime çaktım unut’u Dermanım, içinde pinhani gibi Gönülün hükümdar olduğu yerde Esamesi yoktu gururun serde Gark oldum yelkensiz, onulmaz derde Gurbette çürüyen Sümmani gibi Acem olmasa da, ırakta yâri Söyledim, yüreğe bağlı ikrarı Divana emanet, vuslat hayali Kırık sazı ile, Nihani gibi Fesatlar ağzında dolandı adım Heybemi doldurdu gam yudum, yudum Doğduğum yurduma elveda dedim Hicrete ram oldum Reyhani gibi |