Şehrin yalnız adamı
Elleri cebinde ıslık çalarak
Kâh kaldırımlarda soluklanarak Bir kaç yanık türkü mırıldanarak Sönüyor bu şehrin yalnız adamı Görmezden gelinen bir çocuk gibi Her yerden kovulan bir kaçık gibi Bazen de hayalci bir uçuk gibi Gülüyor bu şehrin yalnız adamı Uymuyor bu sıcak, canlı caddeye Ümidi gelirken en son raddeye Merhamet umarak her gün secdeye Gidiyor bu şehrin yalnız adamı Sevilmemişliğin susuzluğunu Dikkat çeken arsız sessizliğini Gittikçe çoğalan ıssızlığını Biliyor bu şehrin yalnız adamı Düğümlenenleri yutuşlarını Bahtının aşılmaz yokuşlarını İnsanın horlayan bakışlarını Seziyor bu şehrin yalnız adamı Soğuk damlalarla şakaklarında Kasvetli yurdunun sokaklarında Yine bir mısrayla dudaklarında Geziyor bu şehrin yalnız adamı |