Can Kesiğiyine kış yine kar boran yine tipi sen gölgeni gölgemden uzaklarda eskitirken yarasını kızgın demirle dağlayan dağ köylüleri gibi yüreğimi kangren şiirlerle dağlayıp kaya kovuğuna hapsolmuş sular gibi bu kışta mı çürüyeceğim içten içe ağaç kovuğunda annesini bekleyen yavru sincaplar gibi gözlerimi yollara serip bu kışta mı nöbet bekler gibi bekleyeceğim seni sen ve senli anılar bir çengi gibi kıvrılırken beynimin kılcallarında beyaz bayrak açıp bu kışta mı teslim olacağım yokluğuna eylül sarısı hüzünlerde yaprak yaprak bu kışta mı ben döküleceğim her kapım çalındığın da yıldırım hızıyla kapıya koşup gelenin sen olmadığını görünce kapıya kapıyı çalana kapıyı icat edene galiz küfürler savurup bu kışta mı yumruğumla duvarları kanatacağım sen-sen diye çırpınırken kalbim rüzgarda açık kalmış pencereler gibi kendime çarpa çarpa ve gelmediğin her günü hayra yora yora bu kışta mı seni uzaktan uzağa seveceğim yine kış… yine buz gibi yalnızlıklar yine hüzün krizleri ahh yüzüne bakmaktan bile mutlu olduğum bu kışta mı kanayacaksın içimde can kesiği gibi… |
Vortex gazinin oğlu tarafından 6.11.2024 16:32:36 zamanında düzenlenmiştir.