Gidememekten korkuyorsun, Çakılıp kalmaktan orda… İz bırakmaktan, O izlerde kuyular açmaktan, Kuyunu kazmaktan kendi elinle…
“Ama ya o sıcak şeyler..?!” diyorlar sana; “Hani şu ısıtan, güneşe benzer, Gülümseyen şeyler… Bir çocuk mesela... ‘Anne’ diyen sana, Yumuşacık sesiyle Okşayan o kelimeyi usul usul; Güzel, ılık bir şeye döndüren… Ya da ateşler saçan gözleriyle Bir adam sevgiye dair şeyler söyleyen, Sasık tadından kurtaran hayatı, Leziz bir yemeğe benzeten… Onlarsız ne yapacaksın O yapayalnız gittiğin yolda?!”
“Ama çok tekrarlıyorlar kendilerini” diyorsun, “O sıcak şeyler… Çok tekrarlanan her şey gibi İçleri boşalıyor onların da, Sasıklaşıyorlar.”
Çayı demler gibi usul usul, İzin vermiyorsun duygularının demlenmesine… Çok derinleşip kuyuya dönmelerinden korkuyorsun, O kuyuya düşmekten, Çakılıp kalmaktan orda…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KUYU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KUYU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
evet,
bir baba olarak da anlayabildim şair
ve yaşanmışlık
o kuyunun içinde neler çekildiğini.
eyvallah.