istanbul-arsız yürekAcıları şahlanmış vuruyordu İstanbul tufan kopmuş kirpiklerinde Yelesiz pençesiz kalmış bir aslanın cılız soluğu genzinde Şuursuz sürüyordu öfkenin kısrağını şehvet kızıllığı çökmüş göğün üstüne Magdelena’dan daha günahkar o yosmanın -yuvarlak belinin- raksı büyüdü içinde Gürbüz sarmaşıklar gibi göğsünde yükselen ulvî minarelerin sesi yükseldi gökte Zehrini boşaltan iki başlı yılanın efsunu gözlerinde Ağzından küfür sağanağının zavallıca dökülüşü yere Kör nefret mızraklarını boşuna bir kez daha savuruşu yok eden küçük arsız yüreklere Dışarıda kesif çöp kokusu gönül gençyılmaz İstanbul |
güzeldi kalemin yine