Sabahı Yaklaştıran Feryatlar
Kırık dökük evler arasında bir feryat,
Zulüm altında direnen, mazlum bir hayat, Çocuklar gökyüzüne bakar, umutla, Yıkılmış duvarlar arkasında, sönmüş ocaklar, Her taşın altında bir hikaye, her hikaye bir ağıt; Karanlık çökmüş sokaklar, sessizce inler, Bomba sesleri arasında, yürekler titrer, Gözyaşları süzülür, toprağa karışır, Fakat bir nur belirir, sabahın ilk ışıklarında, Filistin’in çığlığı, dünyanın vicdanında yankılanır; Zeytin dalları barışı özler, yeşilini kaybetmeden, Topraklar kanla sulanır, umut ölmeden. Annelerin duaları göklere yükselir, Her çığlık bir dua olur, ilahi adalet için, Gazze’de her sabah, yeniden doğan bir direniş olur, Minarelerden yükselen ezan, kulaklara dolarken, Sessizlikte yankılanır, mazlumların derin ahı, Yıkılan bir şehrin küllerinden doğar hayat, Küçük eller göğe açılır, dua eder; Kurtuluşu bekleyen Gazze, masum bir halktır ; Geceyi aydınlatan bombalar değil, Direnişin ışığıdır, Gazze’deki her sabah, Küçük bir çocuğun tebessümü, Umudun simgesidir, yıkıntılar arasında, Her adımda bir iz, her izde bir hayat gizli; Vicdanlara dokunur, sessiz bir çığlık, Gözlerden süzülen yaş, yüreklere akar, Bir annenin sesi, dünya duysun diye yükselir, Yıkılmış şehirlerde, dualar yankılanır, Ve Gazze’de, her dua bir mermi olur zulme direnir; Yıkıntılar arasında yürür, yaralı bir halk, Her adımda direnir, her adımda umut var, Bir çocuğun elinde taş, kalbindeki cesaretle, Taş olur kalkan, umut olur silah, Gazze’nin küçüğü bile, dev bir savaşçı gibi büyür; Geceler sessiz, karanlık derin, Ama yüreklerdeki ateş sönmez bir an, Her yıldız, bir şehidin hatırası, Her rüzgar, bir şehidin son nefesi, Gazze’de hayat, ölümle kardeş olmuş, direnişle yoldaş; Zeytin ağaçları arasında yankılanır ezan, Her dal, barışa açılan bir kapı gibi, Ama zulmün eli uzanır, kesmeye kararlı, Fakat zeytin kökleri derindedir, kırar o eli, Gazze’de barış, her gün yeniden yeşerir; Küçük bedenler toprağa karışırken, Her damla kan, Filistin’in kaderine işlenir, Dünya görmez, duymak istemez, Ama Gazze’nin sesi, susmaz, durmaz, Her bir damla kan, özgürlüğün mürekkebi olur, Rüzgar hırçın eser, taşır acıyı dört yana, Fakat umutlu bir gülüş çınlar, çocukların dudaklarında, Oyunları bitmez, savaş ortasında dahi, Çünkü Gazze’nin çocukları bilir, Her oyun, direnişin bir parçasıdır; Mezar taşları sıralı, yüreklerde sızı, Her isim bir hikaye, her hikaye bir zafer, Şehitlerin ruhu dolaşır, bu kutsal topraklarda, Ve Gazze’nin her köşesi, Yeniden doğuşun bir simgesidir; Geceler uzun, uykusuz sabahlar zor, Ama Filistin’in inancı, dağ gibi sağlam, Gözler göğe çevrilir, umutla, sabırla, Allah’tan beklerler adaleti, Çünkü bilirler, sabrın sonu zaferdir, Bir avuç toprak için, Bir hayat verilir Gazze’de, hiç düşünmeden, Her adım, bir kahramanlık destanı, Her nefes, bir direniş nişanı, Ve Gazze’nin her insanı, bir kahramandır; Sonunda, doğar bir sabah, beklenen o gün, Toprak uyanır, çocukların gülüşleriyle, Gazze yeniden yeşerir, dualarla sulanır, Zaferle taçlanır, şehitlerin mübarek kanıyla, Bu destan, Gazze’nin yeniden doğuşu olur. Bahadır Hataylı/12.08.2024/06.05/Sancaktepe/İST |