İlmek
Zamanın rahlesinde diz çökmüş bir hâfızdım,
Yüreğim suskun bir mihrab, Her kelimem bir secde, her cümlem bir kıyam. Sana varmak, kendimi kırarak çoğalttığım binlerce aynanın içinden geçmekti, Sırattan ince, kılıçtan keskin. Sen, gözümde bir heceydin ilkin, ellerimde sabırla yoğrulan harflerin izi, Aşk, sende çözülen bir düğüm, ve yeniden atılan bir ilmekti. Her atışında kalbimde, Yaradan’ın bahşettiği güzelliklere sarıldım, Sevdikçe çoğalan, sustukça büyüyen. Geceyi sıyırıp üstümden, kâinatın rahlesine yazdım seni. Ve şiirim; sonsuzluğun hançeriyle delinmiş bir kalpten damlayan kırmızı bir ırmaktı, sadece sana akan. Sözlerim, boşluğa çarpan yankılardı. Kalemim, d/okunmamış yaralara kefen biçerdi. Ve sen, yarım kalan her dizenin eksik harfiydin. Ey aşk, bir kez dokunsan gözlerime, mevsimler kışa uğramaz, Çiçekler zemheride solmazdı. Ve tamamlanırdı tüm eksik parçalar. |
af ola
günlerin şiiri olacak asalette vuku bulmuş iç sesiniz
nicesini yazsın kaleminiz
mutlu yıllar dilerim Oktay hocam
içten selam saygılarımla