Çiftçi ( 11 )
-11-
Cavidin bobasının adı; Mehmet Yıldız, Irafiyenin bobasının adı; Mustafa Şen’imiş yılın yılı “dalmemet”, “dalgüllü” ombaşı, pandal, gafar, tüydü, “semerci” yokara “semerci aşşa” hakket len gozir, gucur ne ki heyye? anam tembihlediydi “avilden emmi olmaz Arif emmi deycen” deye neye? “-ne bileyin ben..neye” . neyise sadede gelelim işin aslı ne yaparsak yapalım, ne edersek edelim ne co(v)ap verirsek verelim müettiş gadak her şeyi bilebilecek değildik naçar taha zert bir sıra dayağından geşceğdik “gader” deyelim gatlanalım taha da beterinde Allah’a sığınalım şükredelim, dova edelim af dileyelim . ben bilsem başgası bilemese de.. Allahın Emri! köylük yerde bu böyle “Cöbe, Kekliko(ğ)lu, Çolak Mercan Arif Usda, Terzi Hasan ne ğözel!! şe(hi)re göşdüler çocukları gurtuldu metdişden sanki Bazar(Yalvaç), Senget ahalisi bunnarı gabil etmediler mi onnar aşlıkdan öldüler mi n’olcak hinci ben bobama ne deyen; ne hayır bekler ki dağın başındahı guş uşmaz-kervan geşmez bu köyden sanı(r)sın geçi sürümüz var dağda gışın çalıda yayıldacak tarlamız var başında olmazsak gurt-guş yeyip gomaycak bayguşlar tüneycek verenneşecek neye gorkar kı şe(hi)rden neye çekinti eder ne bilen n(ih)ayeti bi sandık çakacak Patir Osmanın etdiği gibi “parlamazsa para yok” “parladalım abi” “badem ya(ğı)” bazarda boyancak isgarpin çok” . “heyvah!” ele ezzatını dangadak aklıma ğeldi! “herkeşin adları” gafama “zınk” etdi, isdermin hinci mesela meetdiş soyadımız hadi de ya “adımızın manasını” biliyo(r)sa çıra ğibi cayır cayır yandık, yan yandık, çamıra batdık hinci “şapa oturduk” işdehe! kurtuluş yok.. işler mafişş bu yıllardır böyleymiş bi zamannar dediler-idi Dilki dedi ki “adam ‘adıyın manasını’ sorarımış valla şükür adımız “amat” deği(l) hani “gaz” demeğimiş “angut” demeğimiş ya.. . mesela ben adımın manasını biliyon; sorarsa “peygamber adı” deycen, deycen emme ya meetdiş adımın manasını yannış biliyosa yani metdiş derse ki meselaa; “pekey ibirahim öyle(s)ye İbrahim Peygamberin adı ne demek” işde o zaman yaş tahtaya yan basdık yandık ki; ne yandık hemi de çıra-mıra deği(l) de maşala ğibi, hakkaten bobam bunu neye belletmediy ki “ibirahim peygamberin adı acaba neyidi” benim de hiş aklıma ğelmedi, eyi mi? bana neyidi fıransadan, pıransadan hankısı böyüğ olu(r)sa olsun anasına sata(yı)n ya ö(ğ)retmene ne demeli bana ne frigyalılardan.. iyonyalılardan iskitlerin din ve inanışlarından bana ahiretde mi soracaklar bunu (öyle)öl de mi? yau . onu deyodum biğün ö(ğ)retmen Bobuşun Kezbana “keziban ne demek” dedi ne bilsin gızcaz, kızardı bozardı “bilmeyon öretmenim” dedi Kezban’a “yalançı” dedi ö(ğ)retmenimiz o da “valla billa yalan deği(l) ö(ğ)retmenim adım keziban” dediydi hakır hakır gülüşdüydük.. ordan biliyoz, valla hepiciğimiz biliyoz emme bi Kezban hariş “kezban yalançı” demek, bi de; herkeş biliyo ıramazan da “oruç” demekdir. amat-memet peygamber efendimiz ya metdiş başka biliyo(r)sa, sanki o herşeyi tam-türüs bilir midir hadi ya; . amma gel-gelelim; cavit ne demek halil ne? selim ne? ırafiye ne? irecep ne! sefer ne demek “abdılla” ne marem-mammer-dudu-şayeste? onnar ne bilecek adlarının ne demeğ olduğunu peygamber adı deği(l) bişi deği(l) yani bi manası yoğu ku! hemi de bilseler ne metdişin bildiği gibi değilise bildikleri yani, . get nalet ossun be! hu bi keş gün bi geçse de ne dayak yeyceğsek yesek de başımıza tebelleş olan hu m(üf)ettiş belası ne olcağsa olsa da yeter ki bi an eveli bitse ! bitse bi dovalarımız bu meyanda ömür boyu ürüyalarımıza gircek töbossun ya öldük-bittik valla epap! de(h)şet bi izdirap, ö(y)le-böle de(ğil); öyle böyle deği(l) ilanlı guyuya düşmüşüz gibi gabir azabı manıtlaşdık mangafalaşdık gosgoca dö(v)let güçcücük çocuklara bu mezalimi neye yapar ki metdişlerini hayınnarın gaçakcıların hırsızların yankesicilerin gız gaçırannarın üsdüne yollasa ya ermanı-yonan mezaliminden çin işgencesinden galır yanı yok töbossun.. yok kelp olayın.. valla da yok talla da yok . |