Her Ölüm Yerini Dolduracak Bir Boşluk Bırakır
Hasretin
Satırlara nasıl düşerse ağırlığı O misal Kendi kabuğunda soyunur inci tanesi Gölgen yorgun Gölgen üzgün Adam aramışlığın vardı Atina sokaklarında Fahiş müptela kızıl akşam demleri Hiç etti Ellerinde zamanı Şimdi sana Karakum’da adın yazılı Gün dönümleri lazım Başka bir yol olmalı biliyorum Sevmeye meyilli Ansızın Açık kapı aralığı hüznü dolmalı gözlerinde Tanımalısın Senden habersiz şarkıların geçmiş zaman fısıltılarını Sen bir kep aydınlığında Kara tahta iz düşümü anlatırsın yaşamdan öte ölmeyi Dinlerler Dinlerim usul Gece gece Düşer toprağa tohum Öpüşün gönlümün hoyrat gurbeti Bir gülümseme susturur öyküyü Her ölüm yerini dolduracak bir boşluk bırakır… |
Ve bana öyle geliyor ki, kara tahtaların yerinde, beyaz tahtalar asılı şimdilerde.
Yine şık bir şiir okuduk...
Çok tebriğim ve saygımla, Şair.