Çitgörebilirse ötedeki karıncayı söğüt dalının benekli yaprağına neyi taşıdı iz sürücüyü yanıltan kız can havli, ter, isyan ve yutkunma dilini paralayan puslu bir solukta çamiçi açtıydı ciğeri dur başına bulutsu bir başına ördü hakim yakasından bluzun iman tahtasına indi baygın bir bakış attı ovaya çember neresinde büküldü makilerden yükselen ses ortaya ekildi bulabilir öz suyu karşının açısı buluruz sabaha varmadan aramızdaki yoku var mıydı nerede düştü, neresiydi uç hay süreğine hay hakikatin aykırı duruşuna dağlar her gün bir karınca çıktı rüya senin mi buradan geçti hitit desenli örtüler salındı beyaz bayraklar şeylerin aktığı eprime betimsiz kanatlar açtı kürek kemiklerine ne bulduysa taşıdı ateşten derhî kımıltısız ölüler değirmi neşter, çırpınan alıcılar ve uğultulu çit başlayabiliriz erte gün taze bir anahtarla yeni kilidi açmaya geçtik çünkü ardına kadar açılmış kapıların gergin kanatlarını ~ |