BİLMEYECEKSİNNasıl da bezginliğe iter şu özü övgüler Bırakın o methiyeleri başkaları desinler Yeri geldiğinde bu kendini anlatabilmektir Yersiz olduğunda itici ve bir cürettir. El elin aynası derler ya, çok takılmam Hangi elmiş o diye bakar, düşünürüm İçini doğru doldurmuşsa övgüye değerdir Boş kütükten çıkan sesten de değerlidir. Elbette ne yapsanız karşılığı olmaz da Bazı insanlar set gibidir, abidedir adeta Oysa her abidenin öyküsü adında canlı Değemiyorsa hisse, işte odur zanlı. Değerce daha büyük olmak iyi denir de Pek doğru değildir bu görecelidir Eşeğin yükünü çekmekteyse at Zerafet bitmiştir orda, değeri fırlat. Bir uyum mevzuu değil mi ve hassas Vücutta da vardır bu, uvza göredir her kas Yüksek erdemlerin içi zengin, murahhas İnerse eginlere nasıl da tutulur taşa Absürt tepkiler ile yeşerir mi manzara. İster inan istersen de alma beni kaale O sonuçlar zamanla faturadır elinde Ne vakit dersen ben de büyük yanılgıdayım Ve fakat geçti zaman, dersin ahu zardayım. Kimse yek diğerine asla biat edemez Sevgiye yoksa meyil, güzellik demlenemez Ve her an taşınsan da emektar bir yürekte Kin ve kibrin dinmeden olunmaz esenlikte. Anlatmak ne de zordur, ötelerden bilirim Güzele evrilsin diye çile çekti şu dilim Ne söz ediyor tesir ne de yüzde tebessüm Çoktan çözdüm gizemi asla dinlemeyensin Şahsına matuf kalbi üzgünüm bilmeyeceksin. Bu açmazlar ne de çok, insanın insana zulmü Meraktan sordum affet, ele batanlar gül mü İnanç sabit kalmışsa, değişmeye direnir Bu müşkül durumların topyekünüdür zehir Son hızla gidiyorsun ateşe düşeceksin. Öyle bir ruh hali ki, keskin sirke kıvamlı Samimice uyarsam, katlansam da nazına Esintisi mazinin değmiyor saçlarına Vicdanca iyi yönde duran hep ben olsam da. Güzelleri görmeyip, kusurları seçeceksin Son perde de belki de kendine geleceksin Ne yazık ki sahnede aradığın o özneyi Yitiren elbet sendin, hadi bul o ebeyi. İletişim denilen bir duygular geçidi Orada da hep yanmaz, rengin o yeşili Ve bizde hep kırmızı, sarı bile pek nazlı Duygulara temasla onu vurmak çok farklı. Hisleri karşısına geçirmekse mesele İnsanlar bu uğurda dönsün köze, gazele Zîra yeşerecekse sevgi, saygı, hoşgörü Bizlerde de olmalı azıcık bir öngörü. Dedik çokça naif söz, anlaşılsaydık keşke Karıncaya benzedik, o da gidendi ateşe Sonucu değiştirmek değil asıl mesele Niyet sunuş gayreti değendir o her şeye. Velhasılı bu hayat bizden ötürü böyle Kimisi yaşar onu kalpten esen neşeyle Kimisi içer tas tas zehri olanca kasavetiyle Katabilmek var değer, anlamalısın bunu Kimse bilemiyor ki yarınlarda sonunu. Yüzünden esirgeme ötsün bağında bülbül Koşsun deliler gibi özde duran şu düldül Bunları söylerken ben, sen ki dinleyecektin Erdemli duruşa rağmen, çirkini seçmeyecektin. Gölgem halen var ise, dilim söylesin güzel Her ağaç yaprağı da gün gelir döker gazel Sevgiyse çam misali mevsimsizdir ebedi Seni sevdiğim kadar, sen de sevseydin beni…. Oğuzhan KÜLTE |