Gün olur, inceden yağar
yağmur Savrulur yerden rüzgârla yapraklar, göğe doğru
Demlenir tüm dertler bir ateş etrafında
Loşunda ve sessiz
gecede mekânın
dostlarla,
Gün olur;biter dertler, sitemler,
doğar yeniden gün
Takvimler yenilenir, ışıltısıyla yarını doğurur .
Alaca şafak tepemizde, gökkubbe yeni güne gebe
Mirâcından gelir sanki güzellikler, yarından bugüne
Zihinler bemberraktır artık, dağılmıştır sisler
Zamanıdır belki de
gülmelerin,neşeli tebessümlerin
Sığmaz içe nedense o yaşama sevinci
Gündüzleriniz nurlu,
geceniz de
gündüze denk
Uzanır sonsuza doğru yol, rota da harita da durur önünüzde.
İster açılın ufkuna doğru, bu yolu ki
sevgi doludur
Çileler yitirmiştir anlamını, artık size vız gelir
Acılardan derdest olmuştur yıllarca ruhunuz
Yakmaz canınızı en kesifi, onlardan da belki huzur buluruz.
Belki de bitmesidir dertlerin en büyük dert
Onlardır bağlayan bizi hayata hem sıkıcı, hem de sert
Aşmak kabil olursa zorluğu, belirir ışığı kapıdan
Dolar içeri yaşam alabildiğine, usuldan usuldan
Zenginliğiyle kamaştırır gözü, pınardır o
gönülden akar
Yolcusu da dingindirartık onun , hancısı da bir
Duyulur dilde tekbir,zikir ve dua, şükür ki şükür
Yükselir umutlar buradan ötelere, kenetlenir
gönüller
Gün gelir bu uzun yol, gerçek anlamını da bulur.
İster bitmesin iş, uğraş,türlü telaş,
Yahut kaplasın kara
bulutlar nemli gözleri
Bitmeyesi değil yükler, yükümlülükler
Zifirisinde de olsa gün, gebe nasılsa
Dağılacak hepsi de çil yavrusu gibi,son fasılda.
Kalsın içimizde umut, kalsın o yarınlara
Toplanırız bir
zaman muhabbetle fasılda
Ateş yanar ortada, erir dertler bu sofrada
Açılır yelkenleri yaşamın,
sevgi denen diyarlara.
Oğuzhan KÜLTE