Kabak Öğretmen
Kabak Öğretmen
aslında ben “Arif Ali Hoca”da hiç okumadım oysa neredeyse bütün köylü gibi köyden her ayrıldıklarında ben de uğurlardım, “şeytan atı[1]”nın önü sanki karınca karnı, küçük kızı Gürsel’i önüne alırdı en arkaya büyük kızı Aysel binerdi anasıyla babasının arasına da Hasan Ali “-hoca ğözel get gari” diye ikaz ederdi . takkalı, kaytan bıyıklı adamlarla muhtar “-köyünüzdekinnere bi çok selem edin garii” derdi arkalarından su serpen köylü kadınlar “haydin Allah selamet versin” “yolunuz açık ossun” “Allaha emanet olun” “göp ğözel gedin gari Allah mafaza[2]” “bi şey olmaz evel Allah bu cava” diye kımızı motosikletini okşardı sonra yandaki manivelayı hızla basardı olmadı bir daha, sonra bir daha sonra seri bir motor sesi, sağ eliyle tuttuğu kolu çevirirdi derken son bir defa daha selam verirdi ve ayaklarını yerden keserdi . “gavur[3]icadı” “şeytan işi” içimiz ürperirdi o yoğun sesle, onca kişilik aile iki teker üstünde “acaba nahal[4]geder”di gidenlerin arkasından herkes birbirine “-Allah gavışdırsın” derlerdi kağnı tekerleklerinin iki çizgi haline getirdiği ova yolunda Akyol’dan kaybolana kadar herkesin gözü onlarda, kalabalık kendi evlerine dağılırken birer ikişer herkes birbirlerine tekrar tekrar; “Allah gavışdırsın” dileklerini yineler bütün gözler, merakla bakışır arkalarından taa şoseye dönene kadar seyrederler herkesin gönlünde ayrı bir yerde Sengetli Gabak Öğretmen . müracat ile nekdipleri okuyuverir-yazar ama “Kabak Öğretmen” beni hiç okutmadı “Sengetli, Kabak Ö(ğ)retmen, Arif Ali Bıçakçı” köy derneği onun eseri, talebelere bir şeyler vermek isteyen biri Hasan Öğretmen’den sonra, köye ilk gelen öğretmen “öğretmen gibi öğretmen adam gibi adamdı. ne de(rsin) sen” Arif Ali Bıçakcı Kabak Öğretmen [1] şeytan atı : motorsiklet [2] Allah mafaza : Allah Muhafaza etsin (korusun), saklasın anlamında [3] gavur: düşman, ecnebi, batı,gayr-i Müslim, dinsiz [4] nahal: ne halde, nasıl |