Bataklık Tavernası
...
insan yüzü sıcak bir şehre doğru yürü azizim başka bir şehre kendine dardır bu yamyassı sokaklar kanlıdır bu duvar diplerinde uluyan duygular bu şehir oğullarına kabus kaçıyor huzur uykular bulanık şafaklar o’nursuz ağızlarda ilkesizlik bandosu sözlerinde zakkum sosu insan çalıyor insanlar insan oynuyorlar kadehlerde baldıran kahkahası yalnızca insan içiyorlar sanki ana kozasında kilitli kalmış merhamet şerefine şerefine söverek şeref sayıklıyorlar bağışlar mı sandınız şiirleri bu şehirde hâlâ çocukların sesleri var bağışlar mı sandınız üstünü ezip geçtiğiniz çiçekleri genetiğiyle halay çekilen uçurumları bir kaşık suda canı sıkılan bulutları ve bir tutam karanlığa teklif edilen veresiye ışıkları insanlar ki azizim Tanrı’sına kafa tutan insanlar! çoğalınca her yerde dalınca kendi boyunu aşan sulara soyununca kendinden olan birinin avcılığına geri dönüş biletini çoktan yaktı yüz’e endeksli tacirler borsasında yüzsüzlüğüyle yükselen bir hırsız betimiydi insan azizim bir arsız! çaldığıyla kalacak İlla ki çaldığıyla kazanacaktı kendi cehennemini _boran |
Kirleniriz evet, eksiliriz evet ama çıkarız...
Elleriniz dert görmesin efendim...