Okuduğunuz şiir 18.6.2023 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
SEN ÖYLE SEVİYORSUN DİYE
Yanındaydım Sen öyle seviyorsun diye sağ elinden tutuyordum Sevdiğin parfüm vardı üzerimde ve konuşması keyifli konular getirmiştim Sen serçe sürüsünün çığlıklarını merak ettin tuttun bir de saymaya kalktın -ne önemi varsa- dallarda saklananları bile sobelemek ister gibiydin Adını kirli koymalı bunun diyerek yanına gelen beyazlı köpeği sevdin Kanatlarımı olmalıydı diye düşündüm fark etmen için yahut tüyleri ellerimin Bir ara ayağımı burktum onu da fark etmedin dilinde gezdirdiğin Sezen şarkısındaki kayıp kelimeyi arıyordun Biliyorum yanındaydım Öyle seviyorsun diye sağ elinden tutuyordum
Yanımızdan geçen adamın giyimine baktın renklerin uyumunu beğenmeyip yüzünü buruşturdun Sonra ellerinde alışveriş poşetleri olan kadınlara takıldı gözlerin Ben olsam topuz yapardım dedin birinin saçlarına bakıp diğerinin bacaklarında selülit olmamasına şaşırdın yine yüzünü buruşturdun Yanındaydım Öyle seviyorsun diye sağ elinden tutuyordum
Kitapçının yanından geçerken sepetin içindeki tek fiyat kitaplara dokundun İlgiye ihtiyaçları varmış gibi bir ikisine adını sordun Karşıdaki çınar ağacının altına dizilmiş yaşlılara selam verdin bazıları yoldan geçen ceylanları gözleriyle soymak için oradaydı bazıları temizlik var diye evden kovulmuştu bazıları siyaset spor dedikodu… Az sonra duraktaki bir kadını Gülten Akın’a benzettin O öldü dedim duymadın Biliyorum yanındaydım Öyle seviyorsun diye sağ elinden tutuyordum
Yoruldum dedin bir kafeye oturup sade kahve içelim Annene der gibi dedin Bakkala uzun camel der gibi dedin En kalabalık yerdeki masaya oturdun (Sanki topuzsuz kadın selülitsiz kadın ve renk seçimi talihsiz adam da bizimle oturdu Serçeler ve köpek yoktu) Elimi bıraktın alışveriş poşetini bırakır gibi sağ elini tahliye etmek ister gibi bıraktın Getirdiğim konulara yine yüz vermedin O eski evin camlarını neden kırdıklarından bahsettin sulamayı unuttuğun çiçeklerden o kolyenin çok pahalı oluşundan hatta çakmağını neden kırmızı seçmediğinden…
Şu an Gurdjieff’in yada İbn Arabi’nin -belki de Gülten Akın- kitaplarından birini okuyor olabilirdim Penceremin kenarından kaydırak sırası için tartışan çocukları izliyor olabilirdim Annemin mezarını ziyaret edip yasin okuyor olabilirdim Evlerini şehrin yuttuğu çiçeklerin fotoğraflarını çekiyor olabilirdim O kolye kadar olmasa da seni mutlu edecek bir şiir yazıyor olabilirdim…
Ama geç kalınacak eller değildi ellerin Sen öyle seviyorsun diye gelip sağ elinden tutmayı seçtim…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEN ÖYLE SEVİYORSUN DİYE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEN ÖYLE SEVİYORSUN DİYE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kalbini avuçlarına al bi bak çırpınıyor mu ? Çırpınıyorsa koşarak glt sevdiğin peşinden
Belki ayağının burkulmasını fark etmiştir Ya da diğerlerini Ama etmemiş gibi davranmış da olabilir Belkide hiç hiç farketmedi O zaman kalbine uzatacaksın bi kurşun Uzatıp kurşunu hissiz eli bırakacaksın ki Kalbin göğe koşup yağmuru öpecek Öylesinde değil hakiki aşka aşkla
Bu şiir gerçekse sağ elin yaptığını sol kalp kaldıramamış
Şiirdi hemde çokça Kalbini inceltme Kimseye izin verme kalbini yok etmelerine Bir sevda ölüyorsa yenisi doğması içindir. Sevgi ve ışıkla
Şiir benim değil ama birçoklarının gerçeği görüp üzüldüğüm
Benim durum daha hazin :) şaka bir yana bir ucu Vedud olana bağlanmamış aşka aşk demeyen gönlüm var benim Elimizi kapı tokmağı zannedenlerle Vedud'u kıskandırmayalım değil mi ama....
Varliğin yokluktan farkinin olmadigi an Duyarsizligin resmi gibi Bazilari buna gonulludur ya sairim siz de bunu ne guzel islemissiniz...tebrikler selamlar
Maddi manevi hemen herşeyin bi "yeter artık" sınırı vardır ya Nasip/Rızık bitmeden kader elini dilini bağlamış gibi orada tutar ya Göz görür de vakti gelmeyeni göremez ya ...
-miş gibiye inananlara mı hediye etsek bu şiiri :)
Bir olağan üstü durum bazen basitleşebilir. Düşündüklerimizde öyle.İnsan kelimiyeti dirayetini yaşadıklarına karşı bahs ve itiraz cihetini kendi tefekkürüne eş değerlik sunumunu isabetle tarafına konumlandırabilir .Bu sizin şahsiyetinizdeki tefekkür üstünlüğüdür.
Öyle demek!
Sırf istiyorsun diye!
İnsan sünneti icabeti baltalamakla değil tefekkürünü bir başkasından üstün görerek değil ,taabbütünde kendini bir başkasından üstün görmekle kazanır.
Başka -önemli/önemsiz- herhangi birşey yapmak yerine yanında olmayı isteyen yanına gelirken de kendi istediklerine değil kadının sevdiği şeylere kendini boyamış bir adam Yanında olmayı seçene yokmuş gibi varlığı sıradanmış gibi davranan ve ısrarla sağ elinin sınırına onu konuşlandıran kadın ... Ve tablo böyleyken yani insan esas değerli olanın ne olduğunu karıştırmışken Vedud olana gitmek yerine farklı durumlarda da olsa oyalanma haline bürünmüş bir ilişkiyi kucaklama anlamsızlığı...
"Sırf istiyorsun diye!" Ne muhteşemdir aslında ve gönül dili bilmeyene sıradan gelir. Ferhat bunu bilir Şirin'den öte Yusufçuk bilir Ateşten öte...
Çok teşekkür ederim yorumunuzla değer kattığınız için
Biri bizi sever ama istediğimiz kişi değil. İstediğimiz kişi bizi sever, beklediğimiz gibi değil.
Biz bir şehri severiz "o" biri yoktur o şehirde. Biz o'nun uzağında başka bir şehirde elimizde bir sağ el ile bir kafede, oturuyor olabiliriz. Kahvenin kokusunda derin ve anlamlı bir huzurla.
Ya da bizi katıksız seven annemize geç kalmış bir sevgiden söz edebiliriz.
Görünmeden sevmek,hiç söyliyememek,her kelama can kulağı olmak ama yüreğinin sesini duyuramamak,sevmek herşeyine tahamül etmekmidir,yada herseye rağmen sevmekmidir bilemedim, can acıtan bir görünmezlikdi ruha sızan dizeler, kutlarım yürek sesinizi
tutulan el yaşama eşlikmi etti yaşam iki sevgiyi gölgeleyen agaçlarmı dikti ruhlara sevmek aynì nehirde yikanirken balık ve kurbaga gibi hem birlesen hem düşlenen başka degerlermiydi