BULURSUN ELBET
Sormuş, soruşturmuşsun beni, bulabildin mi
Tarif edeyim de kendimce bulursun elbet Gölgesi halen peşinde gezen, Art niyete ırak, şükrü çok bilen Loşluğunda sokakların hüznünü gören Bir yetime, bir öksüze kanat kol gen Fıtratın yeşerdiği bir zemindeyim. Uzanan bir elde şefkat hissiyle Konuşan bir dilse, kaplten sözlerle Taşımak vaktinde yükü, güçlü kollarda Hır çıkarmak arzusunun tam karşısında Uzlaşının, merhametin doğduğu yerdeyim. Halen bulamadın ise daha yazayım Kanadım yok belki ama göğe nazarım Zifirsinde gecenin bir dolunayım Şafakla birlikte güne ışık demeti Düşlerinde, resimlerde klişe sureti Duymak istersen en güzel müzik demeti Kalbinin huzurla attığı yerdeyim. Hoşgörü diyarı yürek, naif dildeyim Aklını pür dikkat ile sunan ademim Ne kıskançlık ne de haset tanınmaz serim Bağlamanın telinde tali, ara perdeyim Müsrifliğe çetin düşman, dosta pervane Öfkesi sadece dilde, gönlü çok yufka Muhabbette aranan naif, en derin nokta Samimi yaklaşımlarda ben de özneyim. Aslında yok pek farkımız, şekilden başka İnsanların özüne inen tutulur aşka Boş yere arayıp durma, beyhude yorulma Senin andığım yerdeyim, sevginde özne Seslendiğin mekandayım üzülme bence Mesafeler ayırmaz bizi, hürmet aşkadır Suretler farklı olsa da geçen her yılda İlk sevdiğin yaştayım ben, her zaman orda… Oğuzhan KÜLTE |