DEMEDİM Mİ-2
Olsaydı da süpürseydi şu sakal yeri
Fırsat verir miydim yaşanan şu dramlara Çok söyledim, ısrar da etmiştim hani Nasıl döneceksin şimdi o baharlara. İsterdim ki mutluluk oyunu asla bitmesin Bükülmesin belin, ruhunsa incimesin Ve nasıl olsa seyrinde sefa da sürerdin Ezelden belliydi hakikat ne çok söyledim İnat ettikçe sen beni, beni de tükettin Keşkelere kalmasaydı hayat, şimdi hazandır Kulak tıkanılan o gerçekler, şimdi cezandır. Daha fazlasıyla olsaydı her şeyde güzellik Tutardık o güneşi de kafeste, esir ederdik Oysa yerinde de karanlığı yaşamalı ki insan Doğan güne can bulsun, hem de heyecan. Umutlarımızı öteledik bir bilinmeze Belki ömür yeter, kısmet ise yaşanır Sana sen olduğun içindi mazideki sevimli tavır Bana ben olmamdan ötürü mü bu kahır. Kimseleri değiştirmek gerekmez, o fıtratıdır İnsanı güzel yapan edebi, aklı, heyecanıdır Nerede kaldı bunlardan bir edep dışında baki Silip süpürüldü diğerleri, aradığın kâr hani. Zorluklar doğasındansa hayatın aşılabilir İnsanların zulmü ise bardağı taşırabilir Her ne gelse başa Hak`tan saymalıydı inan Tek yönde yürünmez ki yol, sonu hezeyan. Ben demek her işin başında özne ise Yokum orada artık pes, hal böyleyse Yılgınım her şeyin önüne kendini koyandan Sessizliğimiz edeptendir ve yakıcı diğeriyse Ne akıldan ardan, emekten, eminim ki egodan. Koşuşturması kesilmemelidir insanın, o özüdür Tebessümlü yüze bakıştaki sert, say ki ölümdür Açılan kolları ve nağmeli dili görmemek var ya İşte bundan ötürü kanar ,dinmez şu yara. Ne ahların ne de vahların lazım köyü Yaşarken sevmek gerek, rahat bırak ölüyü Okusan da gazelini aşkın hicazdan ne çıkar Yıllara verilen emeği görmemekse ahu zar. Ve sevgili ya bana beni katmalısın son demde Ya da sürdür ki bu gidişi, perde kalksın ecelle Dokunacaksan şefkatle, uzat kolları ki can katsın Eza etme artık ha, bir selâm var okunmasın. Oğuzhan KÜLTE |