Yitik - 77-77- unutmadan; taha dün osmannıdan ayrılan söz temsili yonan nerden buldu donanmayı da nasıl çıkdı İzmir’e şaş valla! Ombeş Mayıs (1919) da neyne hankı gemiynen(n) hankı donanmayna(n) çıkarma yapdı yi(r)mbin gişiyi nası(l) ğötürdü Amarikası, İtalleni, İnkilizi, oldu bitdi se(v)mezler bizi kimbili(r) ne ğuyruğ acıları var zavallıların onnardan geri ğalmaz Fıransız cavırının” arabın bizi maşa olalak gullandığı ğibi onnar da gullandılar urumu yonanı cavırlık onnarın ganında varıdı hadi onun adı belli de; neydecez arabı nasıl bi belaya batdık iki ğün sonura bağrımıza basdık ne de olsa din gardaşı hadi ordan be! . “-yok amca o zamanlar daha Amerika yok piyasada” “-sen ne dersen de valla amarka emme ille de ille amarka, sen amarkan kim bilme(z)m(is)in, puşt inkilizin gırık dölü, pezemengi pezemengin eleri ğedeni orasbı evladı “gık” bile deyemedi senin osmannı zati inkiliz ona fursant veri(r) mi? biri ötekine başımızı dutuverdi padişahın bütün derdi neydi ülgesi mi, gulum dediği i(n)sannarı mı ya ah! vallaha ya-ah! valla-billa sarayı; “saltanatı” değilse dövlet adına borş alı(r) da ecnebi pangalara yatırı mıydı . en son gapdan enerimiş “batan gemiden “bu ülke benim” deyen üsdelik cavırın gemisiynen patişahın(m) deyenin isdipdatçı inkilizde işi ne? Maltaya ğaçar üş gün saklanır mıydı ordan ver elini inkiltere hemi de biz İnkiliz cavırına yesirikene” gahrolasıca! Dö(v)leti borca sokdun hadi de bi padişahın ecnebi pangalarında sandık-sandık altınının işi ne bizler cep(h)eden cep(h)eye seğidirkene bize “gulum” deyen padişah can havliyne(n) başga dertlerde keyfinde aleminde biz gulluğu gabil etdikse o da; o da Allah öyle ya . |