Karanfil "şiir yolculuğu"
Ayrıklığıma kelebekler konduğunda bir gün
Senin varlığın anımsadım Bir rahvan atın yelesinde tüketiyorum koşmalarımı Tozlu dumanlı gidişlerin uslu uslu dönüşlerine Ya sabahtan çıktığım yolcuğun akşamına ne demeli? Senin bir varlığını çizsem Titrek göğün kır çiçeklerine abdest aldırmasında bile Utangaç olurdu Yazmayı senden öğrendim Öğrendim dedimse çiçek açan toprağın dinlemesi gibi Bir taşın su da sekmesi Yürüyen karınca dinginliği Ürkek ceylanların dağ sırtlarındaki güvenlik hissi gibi Şiir denilince adına divanlar yazmanın hülyasıyla Örttüm dünyanın diş izlerini Senden sonra sağ üst cebime kondurduğum Tabelasına şiir asan devlet dairesine Verdim istifamı Mayhoş şiirler yazmanın artık yorduğunu Senin tortularının biteceği un ufaklıkla Dedim senin göğüne dokunursam elim kırılsın Sonra çekildim Kuytu köşelerin yakalarına siyah vedaların asıldığı kıyılara Limanların sesleri keseceğini Cesedim de senin tarafından öpülmelerin sıyrıldığını Eski köyün kadim bir unutulmuş geleneği gibi Silinip gideceğini var sayan hikâyeler anlatırdı ninem Yürüdüm senden sonra Senden uzağa Senden beri Ve üstesinden gelebilme kaçışlarına Fakat hiç kaçmadım ki Yaşamak için yapmak gibi Öylesine Şiir de bitmedi yazmakta Ben sevmenin bu kadar yakıştığı Başka bir şiir görmedim karanfil... |
"Ben sevmenin bu kadar yakıştığı başka bir şiir görmedim karanfil"
Gibi.
Şair, kokusunu paylaşmış şiirle ve yakasına takıvermiş karanfili.
Tebrikler Zarif oğlu.
Günlerin aydınlık ve sevgi dolu olsun ...