KiremitBir ben beni ölüyor Bir ben de beni terkediyor varolduğum yere... Aynı şeyi yaşıyor cürmüm Kalk otuzüç bahar Umut kalaylı hayanın dibini tutan Atuf beyitli canhıraş sözler Dem-saz gölgesinde çınarlık hissiyat içime yıkılan dehun dağların Lev gözlü yarası Yine hep aynı gecelere siyahı konuşuyorsun Atlamıştık oysa merdivenleri duvarlarca Belleyip bir oyunun kınını Ki, Kılıcında riske atılmayacak ip in ucunda Ah u zar gönlüme ateş Gül sabrı omzun dikleşen yokuşuna Ömür diye serilen kilimin birbirine karışan ter renkleri Bahar ırmağıyla tenime akan çukur Ve yüzümde baskısı suretin Biraz, Ayışığı kadar mum istiyorum Karanlığa.. Çeşme başında duran kuşlar iki dudak arasına ne söylerse Zayıf ve çıplak ayakların yalnızlığı olur zaman Soğuk işler Ben,kiremitleri yerleştirdikçe çatılara doğru. Ve dahası gök konuşur Dahası hiçbirşey eksikliğe Avuçlarıma bakan elma gibiydi turuncu inanmışlığın ürünüydü bereket sofrasında aşk Ruh içine sıkışan benleri yaşamak tekliğime iyi olmasını beklediğim yarada gözucu Lakin, Şu eşiğe çıkartılan siyah montlu duvar Saçmaca duruyor Hem geçen zamana bakınca Kalbi-i imtihana ... |
O bile yeter
Bu gun siire doydum sizleri okumak oyle guzelki firsat buldukca
Sevgiler sairem