Kalanın terkettiği parçalarYarası olan sözcüklerin sayfalarında Ve bir şiire usul usul eriyen günlerin yalnızlığında... Karanlık bastı her yanı Ağır iklimin gece uykusunda Tarif etmek mi kentin rengini Kiminin büyürken adımları Bir düşün sis sabahına Ağaçlar öldü, kelebekler İnsanlar Darmadağın ışıkların Çıplak yollarında köz ruhum Biraz artarak eksilen çiçeklerin Ve gizli kitapların masalında Terleyerek üşüyen saat,toprak ve solgun yağmurlar.. Kalanın terkettiği parçalarda Her şey bi o kadar hüzün Her şey bizden götürdükleriyle değişirken Sallanıyor dünya Ki, Özgür olmalı çocuk,bütün nefesler Güvercinin kanadındaki tüy gibi Ne beklediğini bilmeyen umut gibi Ses bekleyen yalnızlık gibi Özürdilerim çocuk Saatlerce ayak sesi bekleyen üşümüş ellerine bakakaldığım için ... .... |
Icim hep huzun yere goge sigmiyorum derler ya o anlardayim artik umut kalmadi icimde
Sevgiler sairem