YİTİK -3
ayağımdan zincirlenmişim sanki gurbete
mahkum olmuşum, kendi kendime ne düğün, ne bayram bilmişim kahretmişim gurbet ele kadere, feleğe bu güne değin aramamışım, soramamış, bilmemişim ne de hiç değilse anamın babamın son nefesinde yetişip de bir damla su verememişim beni sayıklamış durmuş zavallı anacığım” . “-nasip olcağ olsa, elden-yelden, selden nasip değilise demiş; ne ğelir elden nasip deycez gari bilader” “-orası öyle ama! bayramdan bayrama da olsa beni ummuş, beklemişler bu bayram “gelecek” dermişler . ben bir selam bile salmamışım varıp ellerini öpmek nasip olmamış, şimdi kahrediyorum kaderime bir selam salmamış, iki satır bir mektup yazmamışım hiç değilse birine bir tanesine bile sahip çıkamamışım benim diyeceğim bir yakınıma kardeşlerime, değilse yeğenlerime hiç kimse de bana kol kanat germemiş hatırımı sormamış elimden tutanım olmamış . kız kardeşimin hali benden beş beter baban ölmüş, anam kocaya varınca Ümmüyü Gökçeali’den köye gelin getirmişler teyzemizin oğluna her birimiz ayrı bir dağın ardında bunun neresi kader .. “-oysa; hep sıkıntısını çekmişim yıllarca uykum kaçmış gece yarılarında! “acaba nasıllar” açlar mı, açıklar mı, hastalar mı…, sobalarını yakan oluyor mu başlarında bi iş mi var acaba diye… içimi yakmış yıllar-yollar boyunca “sizlere ömür” sözünü duyma, endişelerindeydim oooooooof of, şimdi neye yaradı… hıhnm?! ne bileyim.. kimler vardı kim kaldı” . bir keresinde azmettim geleceğim “geçen bayram niye gelmedin hiç olmadı mı iznin” sorsalar ne cevap verirdim .. bakıyorum da; ölü toprağı serpilmiş sanki etrafımdaki herkesin üzerinde bir yılgınlık, bir dünya telaşesi, anlaşılır, kabul edilir gibi değil oysa dünyanın işi bitmez kimi acelesine yenik kimin de acayip bi dalgınlık herkes olmadı-dolmadı telaşında herkesin başında bin türlü bela herkesin baş belası; bizatihi kendisi tahammül edilmez bir aymazlık herkes hayatından bezik, bilmem ki; dünden bu güne, halinden memnun mu herkes gurbette ekmeği katığına denk olan var mı şehir yerinde birbirmizin halini bilmeyiz “gemisini kurtaran kaptan” deyiveriririz oysa hep aynı gemide değilmiyiz. . yeni yeni farkediyorum dünyayı adamlar nasıl sömürürdü sigarayı bir kazaya kurban gidiyor durduk yerde birileri, direksiyonu kırıyor da serserinin biri, ya sarhoş, ya acemi ölen direksiyonda değil, arabada değil, arabanın yolunda değil, arabayı yapan değil, benzini koyan değil devleti soyan değil fark eder mi sorar.. bilirmiyiz, ezilen biz değilsek itiraz eder miyiz.. merak bile etmeyiz ooof of, ezilenin ana-babası eşi evde, ondan ekmek bekliyor birileri ! “-şehir bize doğrultmuş oklarını, makineli tüfeklerini, tanklarını bizi bir cendereye almışlar ki!, “durun - gelmeyin” der gibi dişlilerin arasında heder olmuşuz ezilmiş gitmiş(iy)iz, asfalta yapışmış gibiyiz köpek leşinden beter halimiz perli-perişan olmuşuz . her bir parçamız bir yerlere savrulmuş, kim vurduya gitmiş kimimiz ne dönüp bakan olmuş, ne “acaba kim” diye soran ne merak eden olurmuş sorsalar bile; bilen-tanıyan yok! sorana aldıran yok bizi adam yerine koyan, tanımak isteyen kalmamış kimiz insan yerine saymamış devletimiz.” “-haklısın bilader, haklısın da?” “-alca(ğı)n yok, takma gafana” .. |
Emeğine yüreğine sağlık
_________________________________Selamlar