Duvarın Öte YakasıBir duvar vardı aramızda, ben kundak sanmıştım sarındım resmine -İç kanama- o ara gittin tarazlandı heveslerim kalakaldı parmakları kökünden kesilmiş bir ressam neyi çizebilir kahvenin telvesinde göz kapaklarını söndürmüşken kül tablosunda karanlık sana ışık/sızlar arılık sana şiirde duruluk sana yanaşır dağılırken bütün vapurlar sazlıklara adın fısıldadım körledi bütün neyler sen piyanonun tuşuna takvim diyen kadın su/sarsın etrafını penceren deniz bile görmüyor ancak tencere sesi alır yalnızlığının boşluğunu yerine ölmüş çiçekler bırakır bir de kedi güvelenir yoksa merdivenin -iç ses- sana adadığım şiiri biliyor musun? ayrık otuna dem tadında aymazca sevişin martılar ne de olsa çığlığınıza doğarken tuz basıldı bir de sürgün rengisiniz beyhude zaman tanrıçası adın bir kolyenin kırılan yeri kanayan efkar -iç geçirme- har küfesinde ölü ev kilimi taşınıyor bir yanım onla bir bir gramofon hastalıklı nefesi ile öksürüyor neredesin duvarın öte yakası can çekişen nameler perisi içimin kandili söndü seher kırığı yer buldu gözümün K.Y. |
neyi çizebilir kahvenin telvesinde
göz kapaklarını söndürmüşken kül tablosunda
İYİ BULUŞ, GÜÇLÜ SÖYLEM. KUTLARIM. SAYGIMLA.