Yanık fısıltılarbuğulu vaktin yol taşıyan karanfilleri masal sandığıyla düşüyoruz doğduğunuz yerlerin iklim taşıyan çocukları dağ ateşi savruğuyla sulara ve uzun uzun ırmaklara açılıyoruz bir tarihi ezberlemenin teninde yaşanmış uçurumlar çadırların ninni ıslıklarıyla gözlerime toplanır kuş lekekeri ay akşamlı dorukların çıplak ölümünde yaprak yeşili resimler sararmış sözcüklerin aynalı dağı eşiklerde göçmen bir çağ sabrın olgun toprağı zamanın örtüsünde çocuklar rüzgarın yanık fısıltısı bir çiçek asiliği geleceğin dudakları Ki dokunsam taze sıcaklığıyla koyaklara uyanır omzuma mevsimler dönen bir göçle ...... |
___________________________________Selamlar