Bir sancı ötesidinle kangren sözlerimin çitleri sökülen duygularımda uykusuz türkülerde ruhumun kenti ağzında kuzey rüzgarlarıyla eser uyanır anıların belleğinden telaşlı ikindiler ve bağırır zaman sıcak odalarda üşüyen aynalara bu benim derin dalgınlığım bağrıyanık sabahtan lekesiz iklimlere soluksuz düşen saatlerin seslerinde teklerken çark özgürlüğün dirençli ipleri buzdan bakışlarıma mavi asılır ışıkta oynayan kelimelerimin hallerinde anlarım geceyi böyle gelirim yılları yormadan ve kendimi bulmadan yaşına babamın ölüm bir sancı ötesi adımın karanlık bir merdiven bir boşluk akşam şafakları gözümde terk sevgiye maya çalan düş soyun sır hüzünlerini sabaha kimsenin koluna değmeden bak içli/dışlı heveslerimin yalnızlığı uykuda tuhaf sesin sesleriyle sessizliğimde vardığım su durma ayağa kalk kentin kavşağında kadının saçlarında rüzgar toprağı çalınmış kokuyla cinnetsiz salınıyor akıyor hicran ırmağından şairlerin aşkı dökülüyor beyaz kumral gülüşleri gözlerimde şairler ağlıyor ölüm kanıbozuk karanlıklarla çıkmaz sokaklarda ki ilerleyen yolların şakağında son pusu durma git bir umut daha menzilinde kendinden emin canla özlemlere tutundu boşalttı sıla yüreklerdeki ay’ı kente ölüm ezildi ölüm şaşırdı gözlerimde cennet ağladı .... |