Dalgabir beyaz karada gölgelerin akşamüstü vaktine sarıldım gün yorgundu mırıldı sesler ... ahreti uyanan iklimin uçurum derinliği uykusuz birer rüya inanmanın yarısında dünya ki, karanlığın çöl kapısında çocuklar yaralar ve kuyular gül aydınlığın dağılan buğdayı.. şimdi burada ışığı vuran sesleri bir şiirin sus üzümünde hiç unutmam kıyıya vuran yaşamın denizle içlenen şarabı o büyük dalga izi vuran savurğanlığın gürültülü şarkısında kalbimde sakladığım kelimelerin dağ rüzgarı bir sabah gelinliği uykusuz dalğınlığın.. içimde kaç odalı ayna ki çekeceğim perdeleri kırk ikindi yaşların loş suretine.. düştü tarihin alnına bir şiir koca koca yıldızlarla koştu bereketli karanfiller bir düşte inceldi yazılanlar çöle kar yağdı Irmağa tutulan tipide kaybolurken kimin yaşındaydı ayaklar .... |
Denizde dalga yorgun
Dağlarda rüzgar bitkin
İyisi bir şişe Süryani şarap...
Şiir iklimleriniz hep güzel.