ÇEŞME
Bir çeşme başında durdum yol üstü,
Oturdum, seyrettim sen akıyordu. Sen çarptım yüzüme bilmem kaç avuç, Her damlası ayrı sen kokuyordu. Dinledim akarken sustum dinledim. O aktı avazım kıstım dinledim. Hasreti bağrıma bastım dinledim. Lisan-ı haliyle can yakıyordu. Akarken ruhumdan içtim doyunca. Doymadım geçen her yılı sayınca. Bir lahza çığrışan sesi duyunca, Sanki gökkubbeden sen bakıyordu. Kaldırdım başımı semaya doğru. Kilitlendi gönlüm geldi bir çağrı. Saplandı göğsüme müthiş bir ağrı. Ne yana bakarsam sen çıkıyordu. Mesut’um yol aldım garip bir halde. Heceler sen oldu şu garip dilde. Bulutlar çağlasa sen akar selde. Yüzümü su değil sen yıkıyordu. Mesut ALTUNKAYNAK |