NE BİLEYİM
Düşsem de karanlığa yörüngemi kaydırıp,
Göz yine güneşini arıyor ne bileyim. Konuşup aynalarda beni senden caydırıp, Cevapsız şu sorular yoruyor ne bileyim. Evvela sonu gelmez işmarın boşa derim. Kalbim başka şey söyler, başka konuşur serim. Ahvalim dünden daha kötü ya Allah kerim. Yüreğimi bin hüzün sarıyor ne bileyim. Bazen kopup dünyadan çekilirim dünyama. Saatlerce dalarım yol üstü olan cama. Düşse de gönül dinmez sayısız dert ve gama, Sonu gelmez hayaller kuruyor ne bileyim. Yağmur misali sana yağarken her kelime, Bir "Nasılsın?" çok geldi bülbüle eş dilime. Uzaklardan göz kırptım baktım da sen éline. Sonu hep gam yurduna varıyor ne bileyim. Yarının adı sabır dünün adı hatıra. Bize de düşen işte dökmek dünü satıra. Dağ başında adı ve sanı yok bir yatıra, Bu can uğrayıp seni soruyor ne bileyim. Mesut’um alınma sen kalem işte yazacak. Bu bir tılsım ne falcı, ne büyücü bozacak. Çok konuştun diyerek yine bana kızacak. Hayalin hep karşımda duruyor ne bileyim. Mesut ALTUNKAYNAK |