Sıcakher gün öldüğümü unutan bir kentte gecenin parmaklarını görürüm... siyaha umut yerleştiren ya da umuda siyahı yerleştiren şairler gibiyim belki bir adamın gözünde sabahları kırıp karanlığın çocuğu olurum gökyüzünün gözünde bulutlar size benzer derinlere bakarım bakarım odamın kulaklarından yüzümün aynasına sessizce... dağılan rüzgarlarda hüznün sesi sıcak sıcak gülümserken bana belleğimden bir film düşer şehre sonsuz olurum yeniden yeniden tanışırım kendimle dalgın albümler öper uykularımı gittikçe nehirleşir güzelleşirim kiminin boynundan yaşamı çalar yangınlar doğururum bilerek kurşunlarını yalnızlığın... çırılçıplak evlere ansızın gelen baharlar anılara giren her uğultu ilk aşk gibidir ilk ağrı ki, her zaman gözümden yürüyen su kendi başına yanar belki bir gün çıkıp gelecek diye şiirler... her gün öldüğümü unutan kentte gecenin parmaklarını görürüm babama yazdığım mektuplardan turnalar dökülür özlerim toprağı yanıbaşımda yatan çiçekleri .... |
Ayrılığı seven...
Nasıl bir ağrı ki, karışır gecelerle günler...
Küçük dokunuşları konuşmak gibi...
Zamanı izledim sır...
Beni bırakın, bırakın beni...
Büyük sessizlik, büyük yalnızlık...
Çok saygımla Şairim