Can KESİĞİ
Karardığı çağda coğrafyaların
Yüksek rütbeli tasmaları boynuna geçirilmiş ruhlar arasındaydı Bilirdim seni elması boğazına kalmış cennet atölyelerinde Hızlıca indiğin yolların artık dağların taşımadığını da bilirim Kayıp bir uslanmazlık içimiz Ölüme nöbet sayan nefesiyle son ırkın nispetiyiz Ağlamanın annelere yakışmadığı Gülmenin çocuklardan çalındığı Çanağında kana kana kandırılmayı yudumladığını Unuttu cam kesiği ya da can kesiği Belki ruhu doyurabilseydik Ya da ilkin Kızılderili nin dediği gibi Beyaz kurdu besleyebilseydik Siyahlıklarımız bulaşmazdı insan izbelerine Nerede bir iklim değişse İnsanın rüzgarına bir aklın çırpınması sokulur Fısıltıların kar kürediği yerde kalbin kara lekesi çıkmazmış İlkin aydınlık konuşalım Yürüyelim perişan harabelere girmeyen güneşe gidelim Gidelim Gidelim ki Güneşte üşümesin Yöremdeki gözlere baktığımda Acıyla beyazın çatışması Yorgun çıkan merdiven yürümeleri tavanlarımız Beygirlerini sürdükleri inceliklere Köprülerin sıratlandığı Aşağı düşmelerin dünyadan saydıkları zamandayız Ah insan Bir maviyi sevsen Bir baksan göklerin kirlendiği yerden başlasan Kaprisli bakmayasın gölgesi gamzelenmiş portakal kokusu hallerinle Azaları saraylardan damlayan şahit Yeşil hırka ve ilmekli selvilerin güzeli Uzağa koşma Bak beni de kaldırdı yokluğunun işitmeleri |
Yüreğine sağlık usta
__________________________________Selamlar