Eflatun ağaçlarhaylaz sancının ıslık büyüten aynasına takıldı türküm ıhlamur içiren gecenin dolunayında esen rüzgar uzak masalların yakut yazılı duvarları çöktü dizlerime.. şehrin aşk kokan kavgasıyla düş yağmurlarını seyrediyorum eflatun takvimlerin mühürlü suskunluğunda dudaklarımın kelebeği çığlık sevincin ölüm uçuran saksılarında kapılar.. özgürlüğüm bir sevda kadar nar uğultusunda esmer sözcüklerin çocukları.. ırmağın geceden sesine ay doluyor buz sevişmelerin dağ gülleri kal ruhumun fırtına sesine yüzüme yorulan zaman üşüyen bir yıldız ayaklarım mavinin doğurduğu kuşlar göç ediyor yalnızlığın nakışında nazlı şiirler ince bir siyahta tuttu gemileri sarardı benzimin eflatun ağaçları dem lâl’ın sırmalı yosunları bulaştı tenime uyandı uykusundan dal serinliği aşk kokan yarayla ...... |