HÜZÜNLÜ MENEKŞE AKŞAMLARIGöz kırpıyor yıldızlar, Ben hala yalnız, Ben hala suskun... Ve uzaklardan bir ıslık sesi, Rüzgara karışıp gelen, Üşümekte kararsız hislerim, Solmak üzere bu yaz da, Şimdi yüreğimi alıp gitseler, Yorgun akşamlara dayanıp kalkamam, İlerlemiş saatlerde cesaretim; Çırpınıp durur, boynu bükük... Adını andım defalarca, Hüzünlü menekşe akşamlarında, Bir ucu yırtık resmine baktım, Yalnızlığımın demi vurdu denize, Ve de saksıdaki menekşelere... Kandiller söndü, birbirinin peşisıra, Yeni doğmuş bebekler uykuda, Aklımın başucunda umutsuzluğum, Sürükler beni karanlık kucaklara, Adımlarım isteksiz, gözlerim yasta... Geçiyor yaz; umursamazca, Eylül de bitmek üzere, İçimden geçme desem de, Söz dinlemiyor vefasız, Menekşelerde kokmuyor eskisi gibi, Gecelerde bir telaş, Sokaklarda tatsız bir boşluk, Benimde tadım yok gülsem de, İçimden birşeyler öldü gidince, Islandığımız o yağmurları özledim, Bir saçak altında tasadan uzak... El ayakta çekilince buralardan, İki dudağımın arasında kalacak aşkım, Kimse bilmeyecek unutulan yüreğimi... Denizin durgun yüzünde; Sektirdiğim taşların sesini, Kimse duymayacak, Dar vakitlere sığdırdığım SEN kokan, SENİ hatırlatan üç-beş şiirimi, Kimse okumayacak, Hüzünlü menekşe akşamlarında... Yüzünü görmediğim, İsmini dahi bilmediğim postacının, Kapıma alelacele sıkıştırdığı, Mektupları bile özledim son günlerde, Gidişini unuttum da, Dönüşünü hatırlayabilecek miyim acaba? Bir yerlerden kokun gelir buram buram, İşte bu aldanış yakar beni, Meydanda yem attığın güvercinler, Hala ismini fısıldıyorlar kulağıma, Bir elvedayı bile çok gördün dudaklarına, Bir elyazın bile yok aynada, Kıpırdamıyor yapraklar; Rüzgar firarda, Cebimde; hani o çok sevdiğin mızıka, Çalmak ta hiç gelmiyor ya içimden... Hatırlarsın! Adlarımızı kazıdığımız, Temmuz güneşinde altında serinlediğimiz, Yanına koşarcasına vardığımız söğüt ağacını, Nasıl sarardı bizi dallarıyla, Gözü gibi bakardı bize... Ne zaman aklıma gelsen, Uzanırım gölgesine,içimi dökerim, Hiç itiraz etmeden dinler beni, Dinler de cevap veremez garibim, Ama ben anlarım ne demek istediğini, Dallarını sağa sola oynatmasından, Adlarımız hala durur gövdesinde, İlk günkü gibi silinmemiş... Giderken bıraktığın hüzünleri, Sakladığın yalnızlıklarda bulup, Menekşe kokulu akşamlarla tanıştırdım, Yitik bir sevdanın anısına, Bir gidişine anlam veremedim apansız, Bir de bitişine herşeyin zamansız... |