DEVRİAMBERZormuş büyümek yeni anladım, Yeni anladım büyümenin tahammülsüzlüğünü, Bakmaya intizar eder oldum mahpus yeşeren, Talan edilen aynalardaki hükümsüz suretime, Çığlığımı taşıyan ellerimi tararken rüzgar, Irgalanan sokaklara düştü muhalif ezgilerim, Güya vazgeçecektim bozguna uğramış alfabemden, Her defasında bir bahane buldum hazanıma, Acı bir tat bıraktı yine de; Koltukaltındaki okunmamış mecmualar, Benim hikayem de işte o zaman başladı, Odayı hayal meyan aydınlatan, Cılız bir gaz lambası ışığında, Daha mürekkebi bile kurumayan gecede.. Oysa mutlu baharlar görmek isterdi, Üstü acemice karalanan her zerrem, Övgülere mazhar olmaktı tek dileği, Çalım üzerine çalım yiyen şatafatlı heybem, Siyah beyaz bir fotoğrafdı sürgündeki demler, Ya da ben öyle zannederdim, Ondandır sessizliğim, Ondandır hudut çizemediğim aşktan, Aşağı sarkmışlığım.. Yaseminlere de söz geçmez bu zamanda, Ruhuma çarpan çingenelerin suspus ezgileri, Masumiyet müzesinde sergilenir erguvanlar, Kısacık bir hikayeye sığdırılan göçebe anlar, Kıran girsin köküne kirpiğe değen kederin, Mürettebadı olmayan bir veda busesinde, Sancılı kaldı dudaklarımda sözcüklerim.. Göğsümdeki neşter yaralarıyla geçiyorum, Gecenin lehçeme çökmüş gamından, Zampara düşlerim sabıkalı öznelerde rehinli, Yapraklarım sararırken aşkım hükümsüzleşti, Taş plakları dinlerden eskileri ilikledim bir bir, Ayaza kesti dilimin ucuna kadar gelen cümleler, Ezberim tükendi tanıdık gözlerde viran, İdamlık suretim tabiri caizse artakalan, Bileklerime kazılı küçük bir çocuğun çığlığı, Ele verirken gölgemi meczup dilenci, Gücüme gitti gideceği kadar, Anlamını yitiren hayatın zembereği, Ben hikayeme sahip çıkamadım, Hiç ellerde piç oldu yüreğim, Hatırsız adreslerde kayıp bir devriamber... |