EYLÜL SIZISIBen senden geçeli; Çok oldu, İnan! Elvedası çok zordu, Bilsen! Sahipsiz mevsimler beni nasıl da yordu, Yeşil yapraklarıma çiğ düştü, İşveli baktığım özlemlerime; Dokunaklı bir eylül sızısı.. Üzerime ne acılar karargâh kurdu, Adını koyamadım hiçbir şeyin, Bi acı yele teslim ettim, Tutunamadığım dar vakitleri, Kucağımda hasırdan bir sepet, Avucumda halis ipekten mendilim, Esen rüzgarda keten dokunuşları, Çözülmüş bağcıklarımda keder, Kirli sepetimde biriken onca anı... Sen benden geçeli de; Çok oldu, Neyi hatırlamak istersem, Bunca kalabalık arasında, Bunca yorgunluk anız kokulu, Mevsimin güze döndüğü, Kefenlenmiş kefaretlerin ahı, Kırık sandıklarda iliklenmemiş kahır, Radyoyu da kapattım artık, Sevdiğin şarkılar hep yarım kaldı, İler tutar yanı yok sessizliğin, Boş dolaplara astım hüzünleri, Dikiş tutmaz gecenin koynunda, Bahaneler bile yetmez beni avutmaya, Ezberlerim vurulmuş yamalı ruhumda, Cevval bakışlarda katmerlenmiş elem, Klorak dökülen geçmişimde hezeyan... Kül terazide tartılmaz derler, Rüzgâr bilirmiş kıymetini.. Yabancılaşmış sözcüklerin vedasında, Rüzgârı dinlemek istiyorum artık, Meşe ağaçlarına çarpıp gelen, Hayta bir hazanı, Susarak yaşamak istercesine, Ağır aksak adımlarla, Umarsız bir eylülü sarıp sarmalarcasına... |