Güneş Görmeyen Gölge
Güneş Görmeyen Gölge
dün, öncesi, daha öncesi, siz değin araf, ne çıkar bir vakanüvis ifşa etmedikten sonra yaşananları karabasan ya da cinnet karartmalarına dokunsak da gizlerimizin yanında izlerimizi de taşımaktayız hayatımız kader düş, masumiyet karinesine eşdeğer zaman ifşa halinde, talihin kancası aynalara asılı nereye uğurlasak aynı gölgelerden azade zaman şikâyetler aşina dert ortağı ataerkil ve tahakküm benzeşen her bir günde hayıflanmamız boşuna zihinler de tutunan aynı, ayrı yansımalar çetelesi parmak ve avuç içi kadar ayn, öz ve benmerkezci güneşe izini taşıyıp, kimine zifiri ankebut yanılsaması acının yanında gölgenin ağırlık taşıması mı sorulur? sırdan bezeli içimiz sanki koca mucize doğurması ah kara gözlüm nedendir yüreğin kanaması o zaman iz/bellek bir acı/yan taşıyıp özle yansıma arası açıda ışık izlenir “gölgeye girenin gölgesi olmaz”* o zaman perde yırtılır, gölge kurtulur, bu bir aydınlık sonuçta mana cisme, cisim isme, söz öze özgürlük askısıdır göğe bırakılan yürek sesi en büyük telkin şarkısıdır * Neşet Ertaş İlkay COŞKUN 09.06.2021 |