Anlat Bakalım
Anlat Bakalım
saçını süpürge etmişliğiyle kalmıştı silik bir rüyaydı eskiyip düşen sil beni defterinden sil beni dediğin bize ne bu toplum yerinden unutulmuş hikaye, dünya derindir sözüm ona has bahçelerden gelmiştir ses kovalanmışlık acı devşirilmişlik sızı alınmıştır gülüm oy gülüm oy şişirdin bütün kaygıları bam teline dokunan terimdir başım oy başım kaç kez geçirdiğim gönül sızısı hatırlayamadığım hangi defterindir hangi notunda kalmıştı anılarım behey tatsız dünya kadeh kadeh yudum içtiğim sırlarına mülaki sabun suyu döktüğüm --- bana demeyin mecnunun hikayesini bana demeyin öldüğümü kır saçlı bir kırlangıçvandallığı yüzünün, gözünün bütün bulaşığı ne yazar bilmiyoruz dendiği sabah olduğu ezan okunduğu siz bana dizlerimi getirin günahlarımız bize sızıydı bir devir sonrası hayatımız ne bulduysak ölmedik ah leylalıktan beridir kim, kül yuttuğuyla kalmıştır türkü mü desem şiir mi rüyalara dalmalı, hatırlanmıştı saat kaç geçti bilinmez uyuşmazlığımız haydi neyse şiiri de olmazmış dünyanın bana hatırlattığı gerçeğidir akşamdan kalan hülyanın bana ses veren dermanıydı içime dolduğu dumanı yeter öldüğü haberi dünya etiğinin yaralandığını anlat gezdiğimin bir resimle kim avunurki karşı karşıya anlat bakalım merasim de olan gülücüğü büyütmelik gelincik olduğunu bana sözlerimi hatırlat kır saçlı süzülen izlerimi İlkay Coşkun 02.02.2024 |