Neme Lazım
Neme Lazım
ne yaptığını bilmeyen görüntü, salaş hoyratlandığımız kızanlardan, kızmalardan sonra sözü burada havalandırmalıyız neon ışıklarından kemerler resmini çeksen siluet olur yeni yürünmüş sokaklarımızdır boynunda dünya yükü işte bir o yana bir bu yana savrulan sopranodan bir çığlık olup onca hayallerle tek başına geliyor bütün türküler gibi kendince tek başına kalakaldığı zonklayan bir baş belası ağrısıyla alnının orta yerinden anlamsızca bir kavganaz çığırtkanlık yapıyor üşüyen başın nasılsa serpuşunu giyinir kışla karla toplanır sarınmışlığın hangi köşe, hangi ırmak geçilecek ıskaladığımız kadar akarımız olacak biri bizi uyandırsın bu ağırlıktan ilk virajla eve yönelmek varken dövüşken yönelim hep bir ağızdan olur mu hiç böyle çabuk söyle ağızlar dolusu küfürlerin böyle söyle bırakıp gittiğin açıklıkta kurulanıp dururken kuytuların yürek çıbanından mülhem söyle her canla takışacak nasılsa ölüm bu rüzgâr gibi esen bilahare geçer bu suskunluk bir pusuya yatmış gibi düğüm bir bağrı yanık dünya bir sima her kayadan yeni toz aparacak sahtiyan kırbacı elinde böyle İlkay Coşkun 10.01.2023 |
duygu ve anlamlar yüklü harika bir gönül sesiydi dost kutlar esenlikler dilerim...