Yüzümün gölgesibulut sesli sofraların parçalarına dahil yüreğim ve... yine umudu yiyiyor ay yine güneşi ısırıyor tanıdığım bütün sesler bu yüzden karanlığın saçlarına çarpmasından korkuyor ellerim bozulmayan büyülerimi saklarken koynuma mutlak güzelliği alabora oluyor dilimin serseri rüzgarlaında doğmayan sabahlarım kimsesiz bir bankta en yakınımdakilerle ölüyorum uzağa keşke kaçabilsem yüzümün ülkesinden düş getiren masum çocuklara kucağımda günahlar kumral soluktur taşındığım her yeni göğe ki uzadıkça tarifsiz geceler yoksuldur sevişmeler ve yarımdır öpmeler yansıyan resimlere ahh önceler sallanırken kör ışıklara sanki ruhum ölümün gölgesinde aklıma asılan dokunaklı gözleri haketmiyorum kocaman uykularımda uzaklar bile ağlamaklı yanaklarında susmalarla sahi tüm sözcüklerim baskın nereye giderim ince dalla sahi güneşe kelepçe vurulur mu tutuklanırken her hayal nerede gül yüzlü çocuklar çatırdamadan ikiyüzlü sesler ...... |
nereye giderim ince dalla
sahi güneşe kelepçe vurulur mu tutuklanırken her hayal
nerede gül yüzlü çocuklar çatırdamadan ikiyüzlü sesler
Ben en çok kış aylarında üşürüm
Çatısız evlerin çatısı
Ateşi sönmüş ocakların közü
Don tutmuş çocukların elleri olurum
Ve güneş gibi doğar kış ortasında
Isınır gün yüzü görmemiş yüzleri...
Şiir duyarlı bir yüreğin sesiydi.
Şiirinizi okuduğumda yüreğime dokunan yanıyla içimden bunları demek geldi can. Duyumsatan kaleminize gönül dolusu tebrikler.
Gül yüreğinize sevgilerimle...