Duruyordukkim yığıyordu yükselen yoz tepeleri bu kof yağmurları kim yağdırıyordu gitmiyordu ülkemden ölüm davulları çalıyordu güm güm güm duyuyorduk uzaktan sağda solda değişiyordu annelerin ninnileri uyumasın yavrum uyumasın duruyorduk büyüyordu korku erken adım atmaktan yere inip bakıyordu gök kuşları çalımlı adımlarla sanki onlar yaratmıştı dünyayı siyah kuyruklu arabaları söndürüyordu söylenecek sözlerin yıldızını çekip gidiyorlardı döküm döşek ortalık içi kurumlu, siyah adamlar eziyordu dağ çiçeklerini çiçekler güneşe açık göğün mavisine yağmura dağ katlanamaz silah seslerine acı noktalı ölüme birgün katlar kendini içini gösterir giremez öyle kurumla, kurumlu adamlar ezemezler ayak altında kadımalakları dağlar geçer birbirine valla dağlar canlıdır çiğdemine sahip ekinler durmaz sallanır her şey yeniler kendini duruyorduk kimse bilmiyordu haritada yerimizi.. 05. 05. 1987 / Nazik Gülünay |