Bu Şiiri On Defa Okuyacaksınİlk defa Öylesine okuyacaksın Sıradan bir şairin Sıradan bir şiirini Sıradan duygularla, sırf şiir yazmak Şiir sayısını artırmak için Yazdığı bir şiir sanarak Sırf şiir okumak için Sıradan duygularla okuyacaksın Tam başka bir şairin şiirini Okumaya geçecekken Yinede merak edip Bu sıradan şiiri kim yazmış diye Şiirin altındaki isime BAKACAKSIN... İkinci defa Bu şiiri benim yazdığımı bilerek Farklı bir gözle okuyacaksın. Ama yinede Beni tanıyan biri olarak Hep hüzün dolu Hep keder dolu şiirler yazdığımı bildiğin için Yine öylesine acı dolu bir şiir yazdığımı düşünerek Bu adam yine efkar efkar acı dökmüş mısralarından diyerek okuyacaksın Ama bazı mısralar Mısralar içine özenle yerleştirilmiş bazı kelimeler dikkatini çekecek Geçip gidemeyeksin başka şiire Nedeni bir türlü bilemesende Seni cezbeden bir şeyler göreceksin Bu şiiri kafana TAKACAKSIN.... Üçüncü defa Daha farklı, daha içten Şairini çok iyi tanıdığını Hüzün dolu şiirler yazdığını Aslında şiirlerine hüzün ve acı katmadığını Yaşadığı hüzün ve acılarını Şiirlerine yansıtmaya çalıştığını Bilerek okuyacaksın Her mısrasında görünenden ziyade Görünmeyen mânâlar arayarak Her kelimede " Bu adam bu kelimede asıl ne anlatmak istemiş" diyerek okuyacaksın. Bazen mısraların yerini değiştirip Bazen kelimelerin çok az bilinen Eş veya zıt anlamlı olanlarını yerine koyarak okuyacaksın Sonunda bu şiirin sıradan bir şiir olmadığını Sıradan duygularla yazılmadığını anlayacaksın Şiirin içinde çok gizli şifrelerle Kendi ismini görecek Kendi resmini bulacak Bir anda Şimşek gibi ÇAKACAKSIN... Dördüncü defa Şiirde şifrelenmiş olarak yazılan isminin Altını çizerek Harflerle gizlice nakşedilmiş Arkası sana dönük resmini Boynunu bükerek uzaktan Süzerek okuyacaksın " Ben ne yapmışım böyle" deyip Başını iki elinin arasına alıp SIKACAKSIN... Beşinci defa Okurken bu şiiri Herkesin rahatlıkla gördüğü yazılara değil Görünmez harflere yazılan kelimelerini Görerek okuyacaksın Görünen kelimelerin görünmeyen kelimelerin özeti bile olamayacak kadar az olduğunu anlayarak okuyacaksın Şiirdeki görünmeyen kelimelerin henüz bir kaç tanesini okur okumaz Vicdanın titreyerek seni alıp maziye götürecek Maziyi görür görmez Gözden yaş olup AKACAKSIN.... Altıncı defa Şiirdeki görünen yerleri değil Görünmeyen yerleri Baş gözünle değil Kalp gözünle Dil sesinle değil Gönül sesinle okuyacaksın Görünen mısraların Görünmeyen mısraların ancak gölgesi olduğunu anlayarak Görünen kıtaların Görünmeyen destanın ancak noktası ve virgülü öldüğünü bilerek okuyacaksın Daldıkça dalacaksın şiirin içinde Derinlerde kendini bulacak Buldukça yüreğini ellerinle ateşe atacak Dumansız ateşlerde Yüreğini YAKACAKSIN... Yedinci defa Şiirin sadece Görünen ve görünmeyen yazılardan oluşmadığını Her gözün göremeyeceği Figürlerden Küçük veya büyük yüzlerce resimlerden oluştuğunu anlayarak Ve resimlerine bakarak okuyacaksın Okudukça şiirdeki açık gizli her şey yerleşecek aklına ve kalbine Bir kağıt kalem alıp eline Şiirin gerçek halini Yazacaksın Yazdığın kağıdı muska şeklinde katlayıp O öne büktüğü boynuna TAKACAKSIN... Sekizinci defa Artık şiiri Ezberden Yazısına bakmadan Kalp gözünle , Yürek sesinle okuyacaksın Okudukça Beni haince terkedip gidişini Yüreğimi yakışını Kalbimi ezişini Benim büyük sevgime ihanet edişini anlayacaksın Af dilemek için Ayağıma kapanmak için Yüreğin yanarak Vicdanın sızlayarak bana gelmek için Evinden ÇIKACAKSIN... Dokuzuncu defa Beraber yaşadığımız yerlere Yıllar sonra kör pişman duygularla Geleceksin. Beni bulamayacaksın. Eski komşuların, eski tanıdıkların kapısını çalacaksın Her kapıdan yüzüne tükürülerek kovulacaksın Son bir kez "Acaba şiirde bir adres varmı" diyerek boynundan çıkararak okuyacaksın Ve göreceksin Şiirin en sonunda beni bulacağım yeride yazdığımı Yazdığım adresi görür görmez Hiç düşünmeden Çantandan bıçağını çıkarıp Hiç acımadan Ellerin titremeden Kalbine SOKACAKSIN... Son defa Evet son defa Önce Besmele çekip Sonra üç ihlas bir fatiha okuyup Veleddallin. Amın. Dedikten sonra tam yerimi bulmak için okuyacaksın. Yürüyeceksin. Bana doğru Silsemde yine akıyor diyerek göz yaşlarını silmeden yürüyeceksin. Yürüyeceksin. Bana doğru Kalbine sapladığın bıçağın acısını hissetmeden yürüyeceksin. Yürüyeceksin. Bana doğru Seni görenlerin " Hanımefendi siz yaralısınız, göğsünüz kanıyor" demelerini hiç duymadan yürüyeceksiniz. Süslü mermerler arasından geçerek Altın yaldızlı isimleri yaşlı gözlerle hayel meyal okuyarak yürüyeceksiniz. Orada bir köşede bulacaksınız beni. Süslü mermerler olmayan Altın yaldızlı harflerle adı yazmayan Bir yerde bulacaksın beni Toprağı dağılmış Başındaki tahta çürümüş Baş tahtasına Tükenmez kalemle yazılan yazısı silinmiş Üstünden yabani otlar bitmiş Adı sanı unutulmuş Nesli kesilmiş Olarak bulacaksın beni Yaş dolu Gözlerin kararacak Dizlerin taşımayacak seni Çaresizce Ümitsizce Mezarımın başına Diz ÇÖKECEKSİN.... ERHAN DOĞANAY |
İlhamınız bol yüreğiniz kaleminiz var olsun.
_____________Selâm ve Duâ ile